Yumurtalık kistleri ve tümörleri, kadın üreme sistemi hastalıkları arasında sıklıkla karşılaşılan rahatsızlıkların başında gelmektedir. Çoğu zaman belirti vermeyen bu yapılar, bazı durumlarda ciddi sorunlara yol açabilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir. Ameliyat kararı genellikle kistin veya tümörün büyüklüğü, tipi, kötü huylu olma ihtimali ve hastada yol açtığı semptomlar dikkate alınarak verilir.
Yumurtalık Kistleri Nedir?
Yumurtalıkta oluşan içi sıvı dolu keseciklerdir. Fonksiyonel kistler, en yaygın olan tiptir ve genellikle kendiliğinden kaybolur. Ancak endometrioma (çikolata kisti), dermoid kist ya da kötü huylu kistlerde cerrahi işlem kaçınılmazdır.
Yumurtalık tümörleri, iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (malign) olabilir. Kötü huylu tümörlerin tedavisi, erken evrede yakalanması hâlinde daha başarılıdır.
Yumurtalık Kistleri Neden Oluşur?
Yumurtalık kistleri belirtileri, bireyin yaşına ve yaşam evresine bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Adölesan dönemde, üreme çağında veya menopoz döneminde belirli türlerde kistler daha yaygın şekilde gözlemlenmektedir. Yaşa göre görülen yumurtalık kistleri şu şekildedir:
- Fonksiyonel Kistler: 13-18 yaş arasını kapsayan adölesan dönemde fonksiyonel kistler ön plandadır. Bu tür kistler genelde kendiliğinden kaybolur ve cerrahi müdahale gerektirmez. Hormonal dengenin henüz tam olarak oturmamış olması nedeniyle bu dönemde geçici kistler oluşabilir. Fonksiyonel kistler genellikle sadece takip gerektirir; ancak nadiren, kistin ağırlığından dolayı yumurtalığın kendi etrafında dönmesi (over torsiyonu) veya kist rüptürü gibi komplikasyonlar meydana gelebilir. Benzer şekilde, fonksiyonel kistler üreme çağında da görülebilir.
- Germ Hücreli Tümörler: Adölesan dönemden üreme çağının ilk yıllarına kadar ortaya çıkabilen bu kistler, over tümörlerinin bir alt grubunu oluşturur. Tanıya göre bazı türlerinde yalnızca cerrahi müdahale yeterli olurken diğer türlerinde ek olarak kemoterapi ihtiyacı doğabilir. Solid yapıdaki bu kistler ultrason yardımıyla kolayca tespit edilebilir.
- Korpus Luteum Kistleri: Yumurtlama sürecinde oluşan ve genellikle adet döneminde görülen bu kistler, büyük oranda kendiliğinden kaybolur. Nadiren kanamaya yol açabilir.
- Dermoid Kistler: Gebelik döneminde daha sık rastlanan dermoid kistler, deri, kıl, yağ, kemik veya diş gibi dokular içerebilir. Bu kistler, hızla ağırlık oluşturup yumurtalığın dönmesine (torsiyon) neden olabilecek potansiyele sahiptir. Torsiyon durumunda genellikle acil cerrahi müdahale gereklidir. Günümüzde cerrahi işlemler sırasında yumurtalıkları koruma eğilimi bulunmaktadır ve yalnızca kistik kitle çıkarılarak yumurtalık eski fonksiyonlarına döndürülebilir.
- Endometriyotik (Çikolata) Kistler: Çikolata kistleri, adını, içerdikleri kahverengi sıvının erimiş çikolatayı andırmasından alır ve genellikle endometriozis hastalığının yumurtalıktaki bir formasyonu olarak tanımlanır. Doğurganlık dönemindeki kadınlarda sık rastlanır; her 10 kadından birinde görülür. Bu tür kistlerde cerrahi müdahaleye karar verirken dikkatli davranılır, özellikle hastanın anne olma planları varsa cerrahiden kaçınılır. Çikolata kistleri 9-10 cm’den büyükse veya ağrı gibi ciddi semptomlara yol açıyorsa cerrahi düşünülür. Bununla birlikte, daha küçük ve homojen yapıdaki kistler genellikle takip edilir. CA-125 tümör belirteci seviyesinin artış gösterdiği durumlarda cerrahi müdahale daha öncelikli hâle gelir. Kanser riski çikolata kistlerinde üreme döneminde düşük olsa da ilerleyen yaşlarda artış gösterebilir.
Yumurtalık kistlerinin takip ve tedavi süreci; kistin tipi, büyüklüğü ve hastanın genel durumuna bağlı olarak belirlenir.
Ameliyat Gerektiren Durumlar
Genellikle 5 cm’den büyük kistler takip edilir ve büyümeye devam etmeleri hâlinde ameliyat gerekebilir. Yumurtalığın kendi etrafında dönerek kan akışının bozulması durumunda da çok acil cerrahi müdahale şarttır. Kistin patlaması sonucu kistler karın içi kanamalara yol açabilir. Böyle bir durumda hasta için cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda, kan testleri (CA-125) ve görüntüleme sonuçlarına dayanarak kötü huylu olabileceği düşünülen kistler kanser şüphesi taşıyorsa cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilir. Kronik karın ağrısına neden olan, adet düzensizlikleri veya çocuk sahibi olmada zorluk gibi problemler yaratan kistler için de ameliyat seçeneği düşünülmektedir.
Yumurtalık Kistleri ve Yumurtalık Tümörleri Ameliyat Yöntemleri
1. Laparoskopik Ameliyat (Kapalı Cerrahi):
Karın bölgesinde açılan küçük kesiler aracılığıyla özel bir kamera ve cerrahi aletler kullanılarak yapılır. Daha hızlı iyileşme, daha az iz ve kısa hastanede yatış süresi avantajlarına sahip olan bu ameliyat türü daha çok iyi huylu kistlerin çıkarılması için tercih edilir.
2. Laparotomi (Açık Cerrahi):
Bu ameliyat türünde daha büyük bir kesiyle karın bölgesine ulaşılır. Daha büyük kistlerin veya malign tümörlerin çıkarılmasına imkân tanıyan bu operasyon daha uzun iyileşme süresi ve daha fazla yara izi gibi dezavantajlara sahiptir.
Yumurtalık kistleri ve tümörlerinin tedavisinde cerrahi yöntemler etkili ve güvenlidir. Ameliyat kararı; kistin tipi, boyutu, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu gibi faktörlere göre verilir. Erken tanı ve tedavi, olası komplikasyonların önüne geçmek için büyük önem taşır. Bu nedenle düzenli kontroller, kadın sağlığını korumak için vazgeçilmez bir unsurdur. Özel Magnet Hastanesi, alanında uzman kadın hastalıkları ve doğum hekimleri ile sizlerin hizmetindedir. Hemen bizimle iletişime geçebilir ve sağlığınız için iyi bir yatırım yapabilirsiniz.