alzheimer nedir

Alzheimer

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer hastalığında hasta ve hasta yakınlarına hizmet veren Özel Ankara Magnet Hastanesi’nde; hastalarına sağladığı nörolojik ve psikiyatrik muayene, diyetisyen, psikolog görüşmelerinin yanı sıra nöropsikolojik testler ile Alzheimer’ın erken teşhisi ve uygun tedavinin planlanmasınada olanak sağlıyor.

Alzheimer ve Yaşlanma Tanı Tedavi Hizmetleri

Alzheimer hastalığının tedavisinde Özel Ankara Magnet Hastanesi olarak nörolog ve psikiyatri uzmanlarımızca hastalarımız değerlendirilmeye alınarak, çeşitli kan, idrar, MR, EEG, nöropsikolojik testlerden oluşan bir takım işlemlerden sonra hastalığın erken tanısı, tıbbi takibi, medikal ve sosyal rehabilitasyonu sağlanır.

Ailede Alzheimer hastalığı olan kişilerde hastalığın ortaya çıkma riskini düşünerek gerekli test ve analizler yapılmaktadır. Bu analizler sonucunda riskli olan bireylere hastalığın önlenmesi ve ilerlememesi konusunda bilgilendirme yapılır, risk grubu kişiler düzenli olarak takip edilmektedir.

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer hastalığı, ileri yaşın bir hastalığı olup,normal yaşlanmanın bir parçası olmasıda yaşlılık dönemine ait bir hastalık olarakda bilinir. Beynin bazı bölümlerinin zaman içinde giderek hasar görmesi sonucu, başta bellek olmak üzere tüm l faaliyetleri, günlük işlevler ve davranışlarda bozulma ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır.

Alzheimer hastalığı yaşlılık dönemine ait bir hastalık olup ve bu hastalığa yakalanan kişilerin sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bunun nedeni ise dünyada yaşlı nüfusunun giderek artmasıdır.

Yaşlı nüfusun artmasının önemli bir nedeni ise , genç nüfusun giderek azalması ve ölümlere genellikle sebep olan kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi hastalıklara karşı geliştirilen önleme yöntemlerinin de yaşam süresini uzatmada başarılı olmasıdır.

Yapılan araştırmalara göre , şu anda dünya genelinde 40 milyondan fazla Alzheimer hastası olduğunu bilinmekte ve yapılan bu araştırmalar dikkate alınarak 2050 yılında bu sayının 115 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise şuan 600 bin aile bu hastalıkla mücadele etmektedir.Bu sayılar her geçen gün giderek büyümektedir.2050 yılındaise Türkiye’nin dünyada en fazla Alzheimer hastasına sahip 4. ülke olacağı düşünülmektedir.

Alzheimer hastalığına dair farkındalık çalışmaları ile erken tanı konulması, böylelikle hastalığın erken evrede kontrol altına alınması açısından önem arz etmektedir. Bu farkındalık çalışmaları sayesinde erken tanı ile Alzheimer hastaları kadar hasta yakınlarının da yaşam kalitesini arttırır, sorunlarını azaltır ve hastalığa dair tedavi masraflarını azaltmaktadır.

Alzheimer hastalığının, sebebi tam olarak bilinmese de bazı risk yaratan durumlar yapılan araştırmalar sayesinde günümüzde tanımlanarak belirtilmiştir.

Bunlar;

1.Yaş (değiştirilemez faktör) Alzheimer, normal yaşlanmanın bir parçası değildir; fakat yaşlandıkça bu hastalığa yakalanma riski artar.
2.Geçmişte yaşanılan depresyon (değiştirilebilir faktör). Tedavi edilmemiş deprasyon risk yaratır.
3.Damar hastalıkları (Kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği vb. değiştirilebilir faktörler)
4.Geçmişte yaşanılan kafatravmaları
5.Düşük eğitim seviyesi
6.Ekzersiz eksikliği, obezite riski, şeker hastalığı
7.Sigara kullanma ve dumanına maruz kalma
8.Araştırmalara göre, uyku düzeni olmayan kişilerde Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu gösterir.
9.Hafif bilişsel bozukluk (MCI) yaşayan kişilerde önemli bir demans geliştirme riskiyle karşı karşıyadır.
11.Down sendromlu hastalarda 21. kromozomda beta-amiloid oluşumuna yol açan proteinin normalden daha fazla kopya sayısına sahip olmasından dolayıAlzheimer hastalığına yakalanma riski çok yüksektir.
12.APOE4 taşıyıcılığı.

Hastalıkta ortalama süre 8-10 yıldır. Bununla birlikte bazı Alzheimer hastalarında hastalık çok yavaş ilerlerken bazılarında ise daha hızlı ilerlemektedir. Alzheimer hastalığı erken, orta ve ileri seviye olarak 3 evreye ayrılır.

Alzheimer Hastalığının Tarihçesi

Hastalığı ilk tanımlayan, Alois Alzheimer isimli Alman nöropsikiyatristidir. 1902 yılında, 51 yaşındaki Auguste Deter isimli bir hasta, eşi tarafından ileri safhada unutkanlık ve davranış bozukluğu nedeniyle Dr. Alzheimer’a muayene için getirir. Hastayı muayene ve takip eden Dr. Alzheimer, 1906 yılında hastanın ölmesiyle birlikte ölümünü takib eden otopsi yapar. Buna bağlı olarak hastadan aldığı beyin örneklerinde hastanın korteksinde incelme, hücreler içinde ve çevresinde farklı birikmelere rastlanır.

DSM-V’e göre Alzheimer Tanısı

DSM-V (Diagnosticand Statistical Manual of MentalDisorders= Zihinsel Hastalıkların Tanı ve İstatistikleri El Kitabı) zihinsel hastalıkların tanı ve teşhisinin ayırıcı özelliklerinin güncellendiği bir bilimsel alandır. Bilimsel ve en son kabul edilen bilgiler doğrultusunda, DSM-V’e göre Alzheimer demans tanısı konulabilmesi için aşağıdaki şartlar olmalıdır.

  • Karışık dikkat işlevlerinde bozulma
  • Yürütücü fonksiyonlarda bozulması
  • Öğrenmede zorlanma ve bellekte bozulma
  • Lisan bozulması
  • Algı bozukluğu
  • Sosyal kognisyonda bozulma

Dünya Alzheimer Derneği’ne Göre Alzheimer Tanısı

Dünya Alzheimer Derneği, kişilerin kendilerinin ya da yakınlarının Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmadığını anlaması için bilinmesi gereken bazı belirtileri açıklamıştır. Bu belirtilerden bir veya birden fazlasına olması bu konu ile ilgili bir merkez ya da hekime başvurmak için yeterlidir.

  • Gündelik hayatımızı etkileyecek durumdaki unutkanlık (hafıza bozuklukları önce yakın geçmişe aittir)
  • Planlama ve hesaplama da zorlanma
  • Daha önce sorunsuz yapılan görevleri yerine getirememe
  • Olay, zaman, kişi ve yer kavramında belirsizlik kafa karışıklı yaşaması
  • Görüntüleri algılamada zorlanmak (algılama yetisini kaybetmek )
  • Konuşma ve anlama yetilerinde zayıflama (sürekli aynı soruları sorma )
  • Eşyaları kaybetmek ve koyduğu yeri bulamama
  • Yargılama ve karar vermede güçlük çekmek
  • Sosyal aktivitelerden çekilmek basit günlük aktivitelerini yerine getirememe
  • Psikolojik bozukluklar
  • Gerginlik, stres, saldırganlık ve depresyon gibi kişilik değişimleri yaşamaları
  • Sürekli kaybolma, bildiği çevreyi hatırlayamama
  • Uyku problemi
  • Yardım almadan hareket etmede zorlanma
  • Halüsinasyon görmek ve sanrılar yaşamak (davranışsal belirtiler)

Alzheimer Hastalığının Evreleri

2011 yılında yapılan araştırmalar ile hastalık evreleri şu şekilde tanımlanmıştır.

Evre 1:Dışarıdan normal (Klinik öncesi)

Evre 2:Çok hafif bozukluk

Evre 3:Hafif bozukluk

Evre 4:Orta dereceli bozukluk

Evre 5:Orta ciddi bozukluk

Evre 6:Ciddi bozukluk

Evre 7:Çok ciddi bozukluk

Evre 1, Alzheimer hastalığın hasta ve hekim tarafından anlaşılmasından çok önce başlamıştır. Evre 2 ve 3 bir araya getirilerek hafif kognitif bozukluk olarak da tanımlanabilir.

Klinik öncesi dönem: Hastalığa ait hiç bir bulgunun görülmediği , bununla birlikte beyin hasarının başladığı dönem klinik öncesi dönem olarak nitelendirilir, bu dönemde tanı koymak, muayene ile mümkün değildir. Fakat biyo belirteçlerin ölçülmesi ile hastalığın var olup olmadığını kesin olarak söylenebilir.

Hafif kognitif bozukluk (HKB): Hastanın kendi ya da yakını tarafından fark edilen unutkanlıklarının ı olması, bellek ya da bellek dışı alanlardan birinde kayıp olması (beceri, lisan gibi), bununla haricinde kişinin günlük hayatına sorunsuz devam etmesi olarak tanımlanır. Bu sorunları yaşayan kişilerin daha ileriki yıllarda belirgin demans geliştirme riski %15’dir. Bu dönemi,bazı araştırmacılar çok hafif kognitif bozukluk ve hafif kognitif bozukluk olarak ikiye de ayırarak tanımlamaktadır.

Alzheimer hastalığı, hastalık belirti ve bulgularının çok net olarak fark edildiği gözle görüldüğü döneme denir.

Erken-orta dönem: Hafif unutkanlık, kelimeleri hatırlayamama ve yeni şeyler öğrenememe, yorgunluk, sosyal hayattan çekilme, aynı soruları sorma, aşırı ilgisizlik durumu ,isim hatırlamada zorlanma, depresyon gibi belirtiler ile başlar.

Ciddi orta dönem: Hastanın günlük yaşam aktivitelerinde gözle görülür şekilde değişiklikler meydana gelir. Yemek yapamaz, çatal kaşık kullanamaz, genel toplum kurallarında uyumsuz bir şekilde davranır, elbiselerini çıkarıp giyemez, tuvalet ve kişisel temizliğini yapamaz ve aksatır, evin ve evin içindeki odaların yolunu bulamaz. Kişiliklerde de değişim görünebilir.

Stres, içe kapanma, huzursuzluk ve öfke, kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, sosyal ilişkilerinde bozulmalar ve paranoyahali, halüsinasyon görmek,karamsarlık , sürekli oturma veya yatma davranışı, bazı hastalarda uyku bozukluğu bu evrede sıklıkla görülebilir. Bu gibi durumlarda psikolojik destek alması hastayı ve yakınlarını rahatlatabilir. Özel Ankara Magnet Hastanesi olarak uzman Psikolog ve Psikiyatri hekimlerimizle Alzhemier hastaları ve yakınlarına destek vermekteyiz.

İleri ve ciddi ileri dönem: Bu evrede hastanın yaşamı için gerekli olan ihtiyaçlarında tam bağımlı hale gelmesi ile karakterizedir. Her hastanın bir hasta bakım hizmeti vereni vardır.

Fiziksel problemler sıklıkla yaşanır. Mesane ve bağırsak kontrolünde, konuşma ya da basit emirlere uymada bozulma, hayal görme, duygusal bozukluk, yürümek, oturma, banyo yapmak, yemek yeme, farkındalık halinin kaybı ve sürekli hareket hali dolanıp durmalara rastlanılabilir. Bu süreçde hastadan çok, bakımını üstlenen kişilerin sorun yaşadığı evre olarak bilinir. Çok ciddi evrede hasta yatağa bağımlı hale gelir.

Alzehimer hastalarında kullanılan ilaçlara bu dönemde de devam edilmesine dikkat edilmelidir.

Alzheimer hastalığının kesin tedavisi olmasa da hem hastalık sürecini yavaşlatmak hem de kimi belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür. Bunun için de erken ve doğru tanı önem arz etmektedir.

Nedenleri

Alzheimer hastalığının en önemli sebebi yaş faktörüdür. Genellikle 60-65 yaş üstü kişilerin en sık karşılaştığı hastalıklardandır. Alzheimer hastalığının diğer sebebi ise cinsiyet faktörü olup kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Sebebi ise kadınların ortalama yaşam sürelerinin daha uzun olmasından ileri gelir. Düşük eğitim düzeyi, stres, depresyon, kafa travması (geçmişten gelen travmalar), tansiyon, şeker hastalığı, diğer metabolik hastalıklar ve genetik faktörler Alzheimer hastalığı nedenleri arasında görülmektedir.

Alzheimer Nasıl Anlaşılır?

Alzheimer hastalığının ilk bulgusu unutkanlık şikayetidir. Doktorile hasta görüşmesi sonrasında yapılacak olan nöropskiyatrik testler hastalığın varlığını, yokluğunun hangi tip demans olduğu hakkında Alzheimer ise hangi evrede olduğu konusunda bize net bilgiler verir. Alzheimer belirtileri görülen hastalar çoğunlukla nöroloji kliniklerine yönlendirilir. Özel Ankara Magnet Hastanesi nöroloji kliniği uzman hekimlerimizin değerlendirmeleri ve yapılan testler sonucu teşhis konulur. Uzman hekimimiz tarafından teşhisin koyulabilmesi için hastanın sağlık geçmişi, ilaç kullanım durumu, günlük aktiviteleri gerçekleştirebiliyor mu ya da nekadarını gerçekleştiriyor, kişisel ve davranışsal değişimler gibi bazı sorular cevaplanmalıdır. Bu soruların cevaplarına göre doktorlar hafıza, problem çözme, dikkat, sayı sayma ve dil becerilerini ölçmek için tıbbi taramalar gerçekleştirirler. Aynı zamanda Alzheimer’la benzer semptomlara sahip olabilecek herhangi bir hastalığın varlığını gözlemlemek üzere standart kan ve idrar tahlilleri de gerçekleştirilir. Alzheimer hastalığının kesin tanı konulabilmesi için ise manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve pozitron yayınlayıcı tomografi (PET) ve elektroansefalografi (EEG) gibi beyin taramasına başvurulur. Tüm bu testler sonucu bulgular hastalıkla ilgili kanıtları ortaya koysa da görüntüleme yöntemleri ile hastalığın Alzheimer olduğu daha net bir şekilde kesinleşir.

Alzheimer Beyine Nasıl Etki Eder?

Demans hastalıklarının en önemli nedeni beyin hücrelerinin ve dokularının zarar görmesidir. Bu hasar hücreler arası haberleşmeyi imkansızlaştırırken normal beyin işlevlerinin sağlıklı bir şekilde yapılamamasına sebep olur.

Nöron adı verilen beyin hücreleri beyin dokularını oluşturur. Bu hücreler içten ve dıştan pek çok sebepten dolayı kötü etkilenebilir.

Beyin dokusu, her bir tarafı farklı fonksiyonlarla donatılmış farklı alanlardan oluşur. Bu farklı fonksiyonlarla donatılmış alan, bize düşünme, konuşma, beceri, planlama, öğrenme ve sosyal alanlara uygun davranma şansını verir.

Bu özel bölgelere ait hücre ve dokuların hasar zarar görmesi, özgün fonksiyonlarında zaman içinde bozulmasına, zarar görmesine neden olur. Demans hastalıklarının her biri, farklı beyin alanlarının etkilenmesinden kaynaklıdır.

Hücre içi ve hücreler arası kötü, zararlı birikimler hücrelerin iletişiminin bozulmasına ve dokuların küçülmesine (atrofi) zara görmesine yol açar ve böylece hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlar.

Hipokampus bölgesinin atrofisi olması ile Alzheimer hastalığının ilk ve en önemli belirtisi olan unutkanlık kendini gösterir.

Alzheimer’dan Korunmak İçin Neler Yapılmalı?

Alzheimerhastalığının ortaya çıkmasını sağlayan risk faktörlerinden en önemlisi genetik yatkınlıktır. Ailede Alzheimer öyküsü olması ve hastalığın 40-65 yaş arasında başlaması genetik yatkınlığın olduğunu düşündürüyor.

Yaş ilerledikçe hastalığın çıkma olasılığı artıyor. Alzheimer ‘in oluşma riskini artıran diğer faktörler ise; kafa travmaları, uzun süreli depresyonun varlığı, kronik alkol kullanımı, sigara kullanımı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı, damar yolu hastalıkları. Özel Ankara Magnet Hastanesi‘nde sigara bırakma polikliniği ve hizmet vermektedir.

Alzheimer’dan Korunmak Mümkün mü ve Neler Yapılabilir?

Alzheimer’ın sebebi kesin bilinmediği için nasıl önleneceği ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Ancak bazı hayat tarzındaki değişiklikler hastalığın oluşma olasılığını azaltabiliyor.

Alzheimer’dan Korunmak İçin;

  • Düzenli zihinsel ve fiziksel egzersiz yaparak aktif kalma,
  • Düzenli yürüyüşler yapmak,
  • Tansiyonunuzu ve şekerinizi normal düzeyde kontrol altında tutmak,
  • Sebze ve meyve tüketimini artırmak. Özellikle Akdeniz diyetini tercih etmek,
  • Emniyet kemeri ve kask kullanarak kaza sonucu oluşabilecek kafa yaralanmalarına (travmalarını ) önlemek ,
  • Alkol ve sigara kullanımını bırakmak.

En Sık Kimlerde Görülür?

Alzheimer hastalığı için bir kişide görülmesini sağlayan risk nedenleri şunlardır:

Yaş: Alzheimer,genelikle60-65 yaş üstündeki kişilerde ortaya çıkar. Hastalık 65 yaş üstü nüfusun % 5’inde görülürken, her 5 yılda bir hastalığın görülme oranı 2 kat artar ve 80-85 yaşın üzerindeki her iki kişiden birinde hastalık görülür hale geldi . Bununla beraber son yıllarda yapılan araştırmalaragörehastalığın fark edilmeden 20-30 yıl geriden başladığını ve eğer hastalık ilerleyiş durumuaraştırılırsa tanının 40 ve 50’li yaşlarında da konulabileceğini göstermektedir.

Cinsiyet: Kadınların ortalama yaşam süresi erkeklere göre daha uzundur. Bu durum dikkate alındığında , hastalığın kadınlarda daha sık görülmesi bekleniyor.

Depresyon

Geçirilen Hastalıklar:Kardiyovasküler hastalıklar, hiper lipidemi, diyabet, tiroid gibi hastalıklar Alzheimer hastalığı için birer risk faktörü oluşturmaktadır.

Geçirilen Kafa Travmaları

Eğitim: Eğitim düzeyi düşük kişilerin hastalığa yakalanma oranı fazladır. Eğitim seviyesi yükseldikçe hastalığın görülme oranı azalır.

Kalıtım ve Genetik: Alzheimer hastalığının %25’i genetik faktörler ve ailevi bir özellik taşır. Hastalığa ait olduğu düşünülen pek çok gen yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Hastalıktaki beyin ve beyin hücresinin zarar görmesine neden olan bu genler, nörofibriller yumak ve amiloyid plakların oluşumunu sağlar. Kromozom 19 tarafından yapılan hatalı kodlanma ile miktarı artan APOE4 epsilon 4 varlığı Alzheimer hastalığının varlığına ait ihtimali göstermek açısından değerli bir laboratuvar ölçümüdür.

Biyobelirteçler: Bugün yapılan araştırmalarda Alzheimer tanısının hastalık kendini göstermeden 20-30 yıl öncesinden de tespit edileceğine ait bazı laboratuvar bulguları beyinde patolojik olarak biriken proteinlerin varlığını destekler durumdadır. Abeta 42 ve tau proteinleri beyin omurilik sıvısından elde edilebilir ve buna biyobelirteç denir.

Alzheimer Tanısı Ve Testleri

Hekim; Hastanın ve yakınının verdiği hastalıda belirteç olacak öyküyü dinler. Hasta ve/veya yakınının ifade ettiği çekirdek etkin bulguyu kesinleştirir.

Demans varlığını tespit etmek için tarama testi yapılır. En bilindik tarama testi, Mini Mental Durum Testi’dir. Bu kısa tarama testi ile hastaya zaman, mekan, öğrenme, sayısal işlem, öğrendiğini hatırlama, isimlendirme, cümle yazma ve görsel hafıza muayenesi yapılır.

Bu test, bellek ve diğer alanlardaki bozulmanın sayısal olarak ne durumda olduğunu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Hastaların soruları algılayıp doğru yanıtlayıp yanıtlamadığına ve verilen komutları doğru yerine getirip getirmediğine dikkat edilir. Tam anlamıyla demans tanısı koymaz fakat kognitif azalma olup olmadığı bilgisini verir. Sonrasında nöropsikologlar tarafından başka testler de yapılır ve tanı konulur.

Nöropsikolojik Testler

Alzheimer tanısı için Psikolog; hastanın tarama testi, çoğunlukla Mini mental durum testi sonucuna göre, çekirdek bulgusunun kesinleştirilmesi ve diğer düşünce sorunlarıyla ilgili kayıplarının saptanması için ayrıntılı nöropsikolojik testler uygular. Nöropsikolojik testler belleğe( hafızaya ), günlük yaşama ve fiziksel davranışa ait somut verileri veren çok sayıda testten oluşmaktadır.

Nörofizyolojik İncelemeler

Nörofizyolojik incelemeler bazı hastalıkların ayırıcı tanısında çok değerlidir. En önemli nörofizyolojik inceleme EEG (elektroensefalografi)’dir. Nörofizyolojik incelemeler sonucu özellikle CreutzfeldJakop hastalığı gibi bazı demans hastalıklarını nedenlerinde son derece özgün bulgular ileartık kısa sürede tanı konulabiliyor.

Radyolojik İncelemeler

Radyolog tarafından; beynin tutulan, hasar gören bölgelerinin saptanması için bilgisayarlı tomografi (BT) veya magnetik rezonans görüntüleme (MR) uygulanır. MR uygulaması bazen kaybedilen,hasar gören beyin bölgesinin volümünü hesaplamak ya da bir alanın işleviniyerine getirip getirmediğini izlemek amacı ile volümetrik ya da fonksiyonel MR çekilebilir.

Nükleer Tıp İncelemeleri

Son yıllarda beyin fonksiyonlarının normal hayatta vedemans gibi hastalık durumlarında nasıl bir metabolizmaya sahip olduklarını ayırt etmek ve Alzheimer hastalığından sorumlu protein olan amiloyid proteininin birikiminin yıllar öncesinden başladığını göstermek amacıyla nükleer tıp önem kazanmıştır. Amiloyid-PET hastalığın erken dönem tanısı için çok değerlidir ve Nükleer Tıp Uzmanı tarafından yapılmaktadır.

Saat Çizme Testi

Diğer bir tarama isetesti saat çizme testidir. Hastadan saat çizmesi, içine sayıları ve söylenen zamanı işaretlemesi istenir. Kişinin bu söylenen geometrik beceriyi yapabilmesi (Konstrüksiyonel praksi) hastanın anlama ve planlama yeteneğine ilişkin durumu hakkında bilgi verir.

Genetik Testler ve Laboratuvar Testleri

Genetik/Biyokimya/Hematoloji/Mikrobiyoloji

Hastalara özgü tanı koyabilmek ve bazı genetik bilgileri verebilmek için yapılır. Tiroid hormonları, B12-Folik asit, Glukoz ölçümü, hemoglobin ve diğer tüm tam kan sayımları, sedimantasyon, elektrolitler, Üre, Karaciğer fonksiyon testleri mutlaka yapılır. Özel Ankara Magnet Hastanesi’nde uzman hekimimiz tarafından istenilen bu testler yapılmaktadır.

Benzer bazı enfeksiyon hastalıklarının dışlanması için HIV, Sifiliz mikrobiyolojisi testleri çalışılır. APO E epsilon 4 ölçülebilir. Alzheimer hastalığının yapılan testlerle erkendönemde tanısı ve teşhisi artık mümkündür. Bu tanıyı erken dönemde koyabilmek için hastaların beyin omurilik sıvılarından alınarak ölçülen ve hastalığa sebep olduğu bilinen proteinlere Biyobelirteç denir.

Bu biyobelirteçler, kandan da bakılabilir, bununla beraber kesin ve doğru sonuç ancak bel sıvısından yani omur ilikten alınarak mümkündür. Yapılan araştırmalara göre hastalığın başlamasından 20-30 yıl öncesinde bu proteinlerin yükselmeye başladığı gözlenmiştir.

Alzheimer ‘ın erken tanı ve teşhisi için kullanılan bazı biyobelirteçler, total tau, fosforiletau, Ab42-Ab40, BACE (beta sekretaz enzimi)’dir. Bu proteinlerin normal ve normal dışı değerleri laboratuvarlara göre değişkenlik gösterebilir.

Alzheimer Tedavisi

Alzheimer hastalığının geri dönüşü ve kesin tedavisi yoktur. Alzheimer’da ilaç tedavisi hastalığın yarattığı semptomlarının hafiflemesini ve hastalığa eşlik eden diğer hastalıkların tedavisini kapsar.

Bununla beraber hastanın zihinsel belleğinin düzeltilmesi ve günlük yaşamını kolaylaştırılması hedeflenir.

Alzheimer sebebiyle oluşan beyin dokusu kayıplarında öğrenmeden sorumlu asetilkolin maddesi azalırken, ciddi bir iltihap ve bozulma nedeni olarak da glutamat denilen maddenin yükseldiği gözlenir.

Bu durumda, ilaçlarda asetilkolini arttırmaya çalışırken glutamatı düşürmek hedeflenmektedir. Bu nedenle kullanılan, donazepil, rivastigmin, galantamin ve memantin bu ilaçlara verilen genel isimdir.

İlaç kullanımı takip edilir. Düzelme varsa ilaca aynı şeklide devam edilir, yoksa doz arttırılır ya da azaltılarak değiştirilir.

Diğer Ek Tedaviler

Medikal tedavinin yanı sıra davranış terapisi, fizyoterapi, ergoterapi, bellek çalışmaları, realiteye yönelim çalışmaları (kişi, yer ve zaman yönelimine uygun çalışmalar), biyografi ve hatırlama, müzik, duyu, aromaterapi ve evcil hayvan terapisi de ek tedaviler olarak hekimler tarafından uygulanabilmektedir. Özel Magnet Hastanesi ‘nde Fizyoterapi konusunda hekimlerimiz hastalarımıza yardımcı olmaktadır.

Alzheimer Tedavisi;

  • İlaç tedavisi
  • Psikolojik destek Özel Ankara Magnet Hastanesi’nde  uzman hekimlerimizce verilmektedir.
  • Düzenli egzersiz
  • Beslenme şeklinde hastanın durumuna göre planlanmalıdır.
    Özel Ankara Magnet Hastanesi’nde 
    uzman hekimlerimizce diyet ve beslenme konusunda destek vermektedir.

Alzheimer hastalarında Akdeniz beslenme şeklini uygulanması hastalığın seyrinde olumlu etki sağlar. Rafine ve şekerli besinlerin tüketilmesi hastalığın ilerlemesini kolaylaştırmaktadır.

Süt ve süt ürünleri

Süt ve sütten yapılan besinler günlük beslenmede mutlaka yer almalıdır. Bu besin grubu içerdikleri protein, kalsiyum, fosfor ve B grubu vitaminleri içeriğinden tüketilmesi fayda sağlamaktadır.

Et, kuru baklagil, yumurta, yağlı tohumlar

Kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta, nohut, kuru fasülye, yeşil mercimek, ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar bu grupta olup birbirinin yerine geçebilir. Protein ile birlikte demir, çinko, magnezyum, mineraller, A ve E vitamini bu grupta bulunmaktadır.

Yağlar

Yaşın ilerlemesi ile birlikte yağ tüketimi aza indirgenmelidir. Hayvansal yağ ve hayvansal yağ içeren ürünlerden uzak durulmalıdır. Et ve et ürünlerinin doymuş yağ oranı fazla olduğu durumlarda yağsız olanı tercih edilmelidir.

Omega-3

Omega-3 yağ asidi bakımından zengin olan besinler; balık, ceviz ve keten tohumudur. Yeterli miktarda alınan e omega-3 Alzheimerolma riskini azaltmaktadır. Yeterli omega-3 alımını sağlamak için hafta da 2-3 kez balık tüketilmelidir.

Sebze ve meyve

Yapılan araştırmalar sonucu, taze sebze ve meyvelerde bulunan C ve E vitamini Alzheimer olmariskini büyük oranda azalttığı gözlenmiştir. E vitamini içeriği yüksek olan; çiğ badem, ay çekirdeği, zeytin, sızma zeytinyağı, avokado ve ıspanak gibi besinlere günlük beslenme planımızda yer almalıdır.

Çilek, brokoli, dolmalık biber, kivi, kavun, karnabahar, bakla, yaban mersini, kuşburnu, ahududu, böğürtlen gibi besinlere de C vitamininden zengin olduklarından ve suda çözündüklerinden vücutta depolanmaları mümkün değildir. Bu sebeple günlük alınmalı ve beslenmemizde yer vermemiz faydalı olacaktır.

Tahıllar ve tahıl ürünleri

Tahıllı ekmek, makarna, bulgur, erişte, şehriye ve yarma tahıl grubunda yer almaktadır.En temel enerji kaynağımız olan tahıl ve tahıl ürünleri grubudur. Sindirim ve sinir sisteminin çalışmasında önemlidir. Bu nedenle özellikle çorba her öğünde tüketilebilir.

Alzheimerlı Hasta Yakınları İçin Psikolojik Destek

Aile üyelerinden herhangi birinin Alzheimer tanısı konmuş olması, hastalığın getirmiş olduğu davranış ve kişilik değişimleri hasta yakınlarının kaygılarını arttırır ve kabullenilmesi zor bir süreçtir. Hastalıkla ilgili hasta yakınlarının gelecek kaygısı yaşamalarına sebep olabilir.

Alzheimer tanısının konmasıyla birlikte; hasta yakını için üzücü, endişe verici ve yıpratıcı bir tedavi dönemi başlar. Yaşanan sorunlar, kaygılar bunların bastırılmaya çalışılması hasta yakınlarının psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir.

Böyle bir durumda, hasta yakınlarında depresyon, anksiyete bozuklukları ya da strese bağlı farklı rahatsızlıklar görülme olasılığı yüksektir. Bu sebeple Alzheimer hastası yakınlarının psikolojik desteğe başlaması tavsiye edilmektedir

Alzheimer Hasta Yakınları, Hastalarıyla İletişim Kurarken Nasıl Davranmalı ve Nelere Dikkat Etmelidir?

Hastayla iletişim kurarken, sakin ve nazik bir dille konuşmaya oldukça dikkat edilmelidir. Emir verici, sert bir iletişim tarzından kaçınılmalıdır. Kısa, anlaşılır netcümleler kurmaya özen gösterilmelidir. Hastayla iletişim kurarken herhangi bir konu hakkında iki seçenek sunmak iletişimin daha kolay sağlanmasında yardımcı olabilir.

Hastaların bu dönemde yaşadığı bellek kayıpları, olayları gerçekdışı olmayan bir şeyi yokmuş gibi anlatmasına, isimleri yanlış hatırlamasınaneden olabilir. Bu gibi durumlarda hastanın düşüncelerini değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Bu gibi durumlarda hastada daha fazla stres yaratabilir. Bunun yerine hastanın algısına ortak olmak, onu anlamaya çalışarak mutlu edebiliriz.

Alzheimer Hasta Yakınları Saldırgan Davranışlarda, Öfke Patlamalarında, Kontrol Kaybetme, Anksiyete Nöbetleri Gibi Zor Durumlarla Nasıl Başa Çıkmalıdır?

Böyle durumlarda sakin bir ses tonuyla konuşmaya ve olumlu yol izlemeye , güven verici cümleler kullanmaya çalışın. Hasta yakınlarının kriz yönetiminde öfkeli ya da korkmuş davranması krize müdahale sürecini zorlaştıracaktır. Bunu hastalara hissettirmememiz gerekir. Hasta hissettiği takdirde saldırgan davranışları ve öfkesi daha da artar.Aynı durumda hasta yakınınında öfkelenmesi hastanın saldırgan davranışlarını tetikler. Bu nedenle sakin, güven verici davranarak, bunu kelimelerle ifade ederek olası fiziksel saldırılara karşı arada belli mesafe bırakarak tedbirli yaklaşmak gerekir. Bu gibi durumlarda hastaya fiziksel olarak müdahale etmek doğru bir yaklaşım olmaz.

Hastanın saldırgan davranmasına neden olan olayları tespit etmeye çalışın. Dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışabilirsiniz . Kontrol edemediğiniz durumlarda mutlaka doktorunuzdan yardım alınız.

Alzheimer Belirtileri

  • Bellek Kaybı; Hastalığın en önemli ve ilk belirtisi unutkanlıktır. Alzheimer hastası yakın dönemdeki bilgi, kişi ve olayları unutur. Hastalık artık ilerledikçe kişi daha sık unutmaya başlar ve ne yaptığını , bilgileri hatırlayamaz hale gelir. Unutkanlık, hastalığın ilk dönemlerinde basit şeyleri unutmak olarak başlar.
    • Anahtarını kaybetme
    • İsimleri unutma, hatırlayamama
    • Randevularını unutma • Zaman kavramı nedeniyle gitmesi gereken yere gidememe • Alışverişte para vermeyi ya da üstünü almayı unutma • Yemeğin altını açık unutma • İlerleyen dönemlerde unutkanlığın derecesi git gide artar. • Evin yolunu, evde odaların nerede olduğunu karıştırma • Oğlunu babası, kızını annesi zannetme • Yemeklere tuz yerine şeker koyma • Sakladığı bir eşyanın yerini bulamama • Günlük yaşamsal faaliyetlerini yerine getirmede zorluk çekmeHastaların çoğu günlük işlerini planlayamaz ve tamamlamakta zorluk çeker. Yemek pişirmek, giysi seçmek ya da telefonla konuşmak , günlük fiziksel aktiviteleri gibi basamaklı işleri yapmakta zorluk çekmeye başlarlar.
    • Hasta geçmişte çok iyi yaptığı becerilerini kaybeder. Örgü öremez, çivi çakamaz, yemek yapamaz, enstrüman çalamaz, tuvalete gidemez, banyo yapamaz, yemek yiyemez yani hayatını idame ettiremez duruma gelir. İdrar ve gaitasını altına veya evin çeşitli yerlerine yapar.

    Psikiyatrik Bozukluklar ve Davranış Bozuklukları Davranış ve psikiyatrik bulgular hastalığın en başından beri olsa da ileri dönemleri daha çok sıkıntıya sokar. Alzheimer hastalarının ruh halleri, duygu durum değişiklikleri nedensiz şekilde ani değişimler yaşar; çabuk ağlayabilir ya da içine kapanabilir, aniden ve ölçüsüz bir şekilde strese girer ve sinirlenebilirler. Uyumayan, sürekli hareketli, amaçsız gezinen, halüsinasyon gören, aynalarla konuşan, hiç durmadan yemek yiyen ya da hiçbir şekilde yemeyen, şüphecilik yapan, eşyalarını saklayan, bağıran kişiler haline gelebilirler. Diğer Bulgular Konuşma güçlükleri: Hastalar konuşurken kelimeleri hatırlamakta zorluk çekebilir ya da takılabilir. Bazen hastanın söylediklerini ya da yazdıkları anlamak zorlaşabilir. Kavram karmaşası yaşayabilir. Zaman ve mekan karıştırma: Alzheimer hastaları günleri, ayları ve kimi zaman mevsimi karıştırabilir yani zaman ve yer kavramı kaybolur.Bildiği bir yerlerde kaybolabilir, nerede olduğunu unutabilir veya neden orda olduğunu anımsamayabilir. Düzenli yaptığı şeyleri , bildiği yerleri, evini , işini , zamanı , saati, ayları mevsimleri karıştırabilir veya unutabilir. Yani bildiği her şeyi unutabilir, tanıdığı bir yüzü karıştırabilir. Değerlendirme ve karar vermede zorluk çekme: Yiyeceklerini, giyeceklerini seçme ve karar vermede zorlanır ve zamanla karar verme yetisini kaybeder. Soyut düşünme becerisinde güçlük çekme Eşyaları yanlış yerlere koyma: Alzheimer hastaları sıklıkla eşyalarını yanlış, sıra dışı yerlere koyabilirler ve hatta sonrada hatırlamada zorluk çekebilirler.

Yukarıya Kaydır
Canlı Yardım
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Magnet Hastanesi
Merhaba
Bu gün size nasıl yardımcı olabiliriz?