Dismorfofobi, kişinin kendi bedeninde gerçekte var olmayan ya da abartılı olarak algıladığı kusurlara aşırı derecede takıntılı olması durumunu tanımlayan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu durum, bireyin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve özgüvenini olumsuz yönde etkileyebilir. Belirtileri arasında sürekli ayna karşısında vakit geçirme, bedenindeki küçük ya da varsayılan kusurları sürekli kontrol etme ve bu kusurları gizleme çabası yer alır. Dismorfofobi, sıklıkla depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla birlikte görülebilir. Tedavi süreci genellikle bilişsel davranışçı terapi ve bazen ilaç tedavisi içerir. Bu durumun farkında olmak ve profesyonel yardım almak, iyileşme sürecinde önemli bir adımdır.
Birçok kişi için dış görünüş büyük önem taşır. Dış görünüş fazla önemsendiği durumda kişiye zarar vererek dismorfofobi yani beden algısı bozukluğu olarak bilinen rahatsızlığa neden olabilir. Vücut dismorfik, yaygın adıyla beden algısı bozukluğu kişilerin hayatını güçleştiren psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Bu algı bozukluğunun tespiti için uzman bir psikolog veya psikiyatrist eşliğinde gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.
Yunanca “çirkinlik” anlamına gelen dismorfia kelimesinden türetilen dismorfofobi ilk olarak 1980 yılında tanımlanmıştır. 2014 yılından itibaren ise Obsesif Kompulsif Bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir. Dismorfofobi rahatsızlığında kişiler vücutlarındaki en ufak pürüzü dahi bir kusur haline getirerek bunu hayati bir sorun haline getirir. Bir süre sonra bu bozukluk takıntı haline gelerek kişinin hayatını adeta zindan eder. Beden algısı bozukluğunda kişi, fiziksel özelliklerinde gerçekte var olmayan ya da abartılacak kadar fazla olmayan kusurları takıntı haline getirir ve kaygı gösterir. Bazı durumlarda hayali kusur oluşturma eğilimi de görülür. Kişiler kendilerini bedensel olarak kusurlu ve eksik hisseder. Alanında uzman bir hekim kontrolünden geçilmediği müddetçe bu bozukluğun fark edilmesi mümkün olmayabilir.
Beden algısı bozukluğu (Dismorfofobi) oluşum nedenleri
Dismorfofobi ya da beden algısı bozukluğunun nedenleri çeşitli faktörlere dayanabilir. Bu rahatsızlık genellikle kişinin kendi bedeniyle ilgili gerçekte var olmayan ya da abartılı olarak algıladığı kusurlara aşırı derecede takıntılı olması sonucu ortaya çıkar. Dismorfofobi’nin oluşumunu etkileyen faktörler şunlar olabilir:
- Genetik faktörler: Birinci dereceden akrabalarda beden algısı bozukluğu bulunması, bireyde de bu rahatsızlığın görülme olasılığını artırabilir. Genetik yatkınlık, dismorfofobi gelişiminde etkili olabilir.
- Biyolojik faktörler: Serotonin geri alım inhibitörleri gibi biyolojik faktörlerin dismorfofobi üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Ancak bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
- Çocukluk travmaları: Sürekli eleştiren ebeveynlerle büyüme veya çocukluk döneminde aşağılama ve dalga geçme gibi travmatik deneyimler, beden algısı bozukluğunun gelişimini tetikleyebilir.
- Psikolojik faktörler: Var olan psikolojik rahatsızlıklar (örneğin, yeme bozuklukları, anksiyete, depresyon) beden algısı bozukluğunun oluşumuna katkıda bulunabilir.
- Ergenlik çağı ve düşük özgüven: Ergenlik dönemindeki vücut değişiklikleri, özellikle de mükemmeliyetçi bireylerde, düşük özgüven ve negatif beden algısına neden olabilir.
- Sosyal çevre: Sosyal medyanın güzellik standartları ve popüler beden algıları, bireyler üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Sosyal medyadaki güzellik endüstrisinin etkisi, dismorfofobi riskini artırabilir.
Bu faktörlerin bir kombinasyonu, bireyin beden algısı bozukluğu geliştirmesine neden olabilir. Bu nedenle, bu rahatsızlığı anlamak ve tedavi etmek için uzman yardımı önemlidir.
Beden algısı bozukluğu (Dismorfofobi) belirtileri
Dismorfofobi belirtileri, bireylerin günlük yaşamlarında gözlemlenebilen, genellikle ayna karşısında uzun süreler geçirme, hafif kusurları büyük bir kusurmuş gibi algılama ve dış görünüşleriyle ilgili takıntılı durumları içerir. Beden algısı bozukluğu belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Ayna karşısında çok fazla zaman geçirme: Bireyler, kendilerini sürekli olarak ayna karşısında kontrol etme ve değerlendirme eğilimindedirler.
- Hafif kusurları büyük algılama: Kişi, genellikle nesnel olarak önemsiz olan hafif kusurları abartılı bir şekilde algılar ve bu kusurları büyük bir sorunmuş gibi hisseder.
- Aşırı makyaj yapma: Var olmayan veya hafif kusurları kapatmak için sürekli olarak aşırı makyaj yapma eğiliminde olabilirler.
- Sürekli değişim ihtiyacı: Kendilerini sürekli değiştirmeye çalışarak, kusurları düzeltme veya gizleme çabası içinde olabilirler.
- Sürekli kıyaslama: Birey, sürekli çevresindeki insanlarla kendisini kıyaslar ve genellikle olumsuz bir şekilde değerlendirir.
- Onay alma ihtiyacı: Dış görünümleri hakkında sık sık başkalarından onay alma ihtiyacı duyarlar.
Dismorfofobiye sahip bireyler, dış görünümleriyle ilgili takıntıları nedeniyle sosyal izolasyona meyil gösterebilirler. Utangaçlık, obsesif kişilik özellikleri ve içe dönük davranışlar, bu rahatsızlığın kişilik örüntüsünde sıkça görülebilir.
Dismorfofobi teşhisi nasıl yapılır?
Dismorfofobi tanısı konulması için kesinlikle uzman bir klinik psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek gereklidir. Beden algısı bozukluğu, hafif semptomlarla başlayabilir ve zamanla kişinin günlük yaşamını etkileyecek düzeylere ulaşabilir. Bu nedenle, tanı koyma süreci uzman bir doktor eşliğinde ve gerekli tetkiklerin yapılmasıyla gerçekleşmelidir.
Beden algısı bozukluğu, düzelme ve alevlenme döngülerine sahip olabilir ve bu süreci objektif bir şekilde değerlendirmek zor olabilir. Özellikle estetik operasyon geçiren bireylerde bu bozukluğu tespit etmek daha da zorlayıcı olabilir. Semptomlar başladığında erken bir aşamada uzman bir psikologa başvurmak, tedavi sürecine olumlu etki edebilir.
Tanı konulurken, kişinin sahip olduğu farklı psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklara da dikkat edilir. Böylece tedavi süreci bütüncül bir yaklaşımla belirlenir. Dismorfofobi tanısı, kişinin yaşadığı semptomları anlamak, kökenini tespit etmek ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek amacıyla uzman bir değerlendirme gerektirir.
Dismorfofobi nasıl tedavi edilir?
Beden algısı bozukluğu tedavisi, bireylerin belirli bir psikolojik tedavi sürecinden geçmelerini gerektirir. Bu süreçte, kişilerin dış görünüşleriyle ilgili yaşadıkları kaygılar ele alınır. Fiziksel operasyonlar bu rahatsızlığa çözüm oluşturmak amacıyla bazı kişiler tarafından tercih edilebilir. Ancak psikolojik açıdan tedavi olmayı tercih edenler, genellikle psikiyatrist veya klinik psikolog rehberliğinde tedavi sürecini yönetebilirler.
Beden algısı bozukluğu için bilişsel davranışçı terapi yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu terapi türünde, hastaya öncelikle yaşadığı bozuklukla ilgili eğitim verilir. Ardından psikoterapi seansları aracılığıyla bedensel kaygılara ve bu kaygıların neden olduğu düşüncelere odaklanılır. Terapistin rehberliğinde ilerleyen tedavi süreci, bireyin gerekli farkındalık düzeyine ulaşmasını ve iyileşmenin sağlanmasını hedefler.
Tedavi sürecinin uzunluğu, terapistin görüşleri ve danışanın isteğine bağlı olarak değişebilir. Gerek duyulduğunda terapist, ilaç tedavisini önererek tedaviyi destekleyebilir. Tedavi süreci, bireyin rahatsızlık seviyesine, tedaviye yanıtına ve hedeflerine bağlı olarak bireyselleştirilir.
Dismorfik bozukluk ve genetik etkiler
Dismorfik bozukluğun nedenleri konusunda kesin bir yorum yapabilmek için bireyin uzman bir psikolog veya psikiyatrist eşliğinde tanı sürecinden geçmesi gereklidir. Ancak yapılan araştırmalar, birinci dereceden akrabalarda görülen beden algısı bozukluğunun genetik yatkınlığı işaret edebileceğini göstermektedir. Bu durumda genetik faktörlerin etkili olabileceği söylenebilir. Ancak genetik yatkınlık tek başına bu bozukluğun nedeni olmayabilir, çünkü çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, genetik yatkınlığın yanı sıra çevresel, psikososyal ve biyolojik faktörlerin de rol oynayabileceği unutulmamalıdır.
Sosyal medya dismorfofobisi nedir?
Sosyal medya dismorfofobisi, kişinin sosyal medya filtreleri ile düzenlenmiş fotoğrafları beğenirken kendi görünümüne karşı rahatsızlık hissetmesi olarak tanımlanabilir. Bu durum, sadece kişinin çektiği fotoğraflarla sınırlı kalmayıp, genel olarak sosyal medyada sunulan güzellik algısından, sosyal medya ünlülerinin paylaşımlarından veya güzellik sektörünün tek tip bir profil yaratmasından kaynaklanabilir.