Siğil, deri yüzeyinde oluşan küçük, sert, kabarık ve genellikle renksiz lezyonlardır. Genellikle insan papillomavirüsü (HPV) olarak bilinen bir virüsün neden olduğu enfeksiyon sonucu ortaya çıkar. Siğiller, cilt hücrelerinin hızlı büyümesi sonucu oluşur ve genellikle eller, ayaklar, yüz, boyun ve genital bölge gibi vücudun farklı bölgelerinde görülebilir.
Siğillerin farklı tipleri bulunmaktadır. En yaygın tipleri; yaygın siğiller (vulgar siğiller), düz siğiller (düz siğiller), plantar siğiller (ayak tabanı siğilleri), perianal siğiller (anal bölge siğilleri), filiform siğiller (iğ gibi siğiller) ve genital siğillerdir (cinsel temasla bulaşan siğiller).
Siğiller genellikle cildin küçük kesikleri, çizikleri veya çatlaklarından HPV virüsünün deriye girmesiyle bulaşır. Genellikle cilt teması, ortak kullanılan havlu veya giysi, yüzme havuzları, spor salonları gibi yerlerdeki ortak alanlarda virüsün bulaşması kolaylaşır.
Siğiller genellikle ağrısızdır, ancak bazen kaşıntı, rahatsızlık veya acıya neden olabilir. Siğiller genellikle kendiliğinden geçebilir, ancak zaman alabilir ve çevre dokulara yayılabilir.
Siğil Neden Olur?
Siğiller, insan derisinde ortaya çıkan, genellikle insan papilloma virüsü (HPV) olarak bilinen bir virüsün neden olduğu cilt lezyonlarıdır. Siğiller, cildin üst tabakasına yerleşen ve hücrelerin aşırı büyümesi sonucu oluşur.
HPV virüsü, genellikle cilt ile temas yoluyla bulaşır. Virüs, cildin mikroskopik kesikleri veya çatlaklarından girerek derinin üst tabakasındaki hücrelere yerleşir ve hücrelerin normal büyüme döngüsünü etkiler. Sonuç olarak, cildin üst tabakasındaki hücreler aşırı büyüyerek siğil olarak adlandırılan cilt lezyonlarını oluşturur.
HPV’nin bazı türleri siğillere neden olurken, diğer türleri kanser gibi daha ciddi durumlara yol açabilir. Siğiller, ciltte çeşitli bölgelerde ortaya çıkabilir, özellikle eller, ayaklar, yüz ve cinsel organlar gibi nemli veya sürtünmenin olduğu bölgelerde daha sık görülür.
HPV virüsü, genellikle direk cilt teması, cinsel temas, ortak kullanılan eşyalar, havlu veya ayakkabı gibi nesneler aracılığıyla kişiden kişiye bulaşabilir. HPV’ye maruz kalan kişilerde siğil oluşma riski artabilir, ancak bazı insanlar neden siğil geliştirdiğini tam olarak bilemezler.
Siğiller genellikle zararsızdır ve kendiliğinden kaybolabilir, ancak tedavi gerekebilir, özellikle yayılıyorlarsa veya estetik açıdan rahatsızlık veriyorsa. HPV virüsünden korunmak için cilt temasını sınırlamak, ortak kullanılan eşyaları paylaşmamak ve cinsel temas sırasında prezervatif kullanmak gibi önlemler almak önemlidir.
Siğiller Bulaşıcı mıdır?
Evet, siğiller bulaşıcıdır. Siğiller, insan papilloma virüsü (HPV) adı verilen bir virüsün neden olduğu cilt lezyonlarıdır ve virüs cilt teması yoluyla kolayca bulaşabilir. HPV virüsü, genellikle siğil olan ciltle doğrudan temas veya ortak kullanılan nesneler aracılığıyla kişiden kişiye geçebilir.
Siğillerin bulaşıcı olma riski, siğilin yerine, türüne ve kişinin bağışıklık durumuna bağlı olarak değişebilir. Özellikle nemli ve sıcak bölgelerde, cilt sürtünmesinin yoğun olduğu yerlerde ve çıplak ciltle doğrudan temasın sık olduğu alanlarda (örneğin eller ve ayaklar gibi), HPV virüsü ile temas sonucu siğil bulaşma riski daha yüksek olabilir.
HPV virüsü, ortak kullanılan eşyalar, havlu, ayakkabı gibi nesneler aracılığıyla da bulaşabilir. Özellikle spor salonları, yüzme havuzları, duş alanları gibi kamu yerlerde, virüsün yayılma riski artabilir. Aynı zamanda cinsel temas sırasında da HPV virüsü bulaşabilir ve cinsel yolla bulaşan HPV türleri cinsel temasla ilişkili siğillere (genital siğiller) neden olabilir.
HPV virüsünden korunmak için cilt temasını sınırlamak, ortak kullanılan eşyaları paylaşmamak, cinsel temas sırasında prezervatif kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, zaten siğili olan kişilerin başkalarına virüsü bulaştırmamak için dikkatli olmaları ve siğilleri tedavi etmeleri önemlidir.
Siğil Tipleri Nelerdir?
Siğiller, insan papilloma virüsü (HPV) adı verilen bir virüsün neden olduğu cilt lezyonlarıdır ve farklı tipleri bulunmaktadır. Siğil tiplerinin bazıları şu şekildedir:
- Ortak Siğiller (Verruca vulgaris): En sık rastlanan siğil tipidir ve genellikle ellerde ve parmaklarda ortaya çıkar. Ortak siğiller genellikle düzensiz yüzeyli, sert ve kabarık bir görünüme sahip olabilir. Genellikle etrafında küçük siyah noktalar bulunur, bu da kan damarlarının genişlemesi sonucu oluşur.
- Ayak Siğilleri (Plantar Siğiller): Ayak tabanında veya topuğunda ortaya çıkan siğil tipidir. Ayak siğilleri, genellikle derinin içine doğru bastığı için ağrılı olabilir ve yürüme zorluğuna neden olabilir. Ayak siğilleri genellikle sarı veya kahverengi renkte olabilir ve ortasında genellikle siyah lekeler bulunabilir.
- Düz Siğiller (Verruca Plana): Düz ve pürüzsüz bir yüzeye sahip olan bu siğiller genellikle yüz, eller veya kollarda ortaya çıkar. Genellikle küçük boyutlarda ve renkleri cilt rengine yakındır.
- Genital Siğiller (Condyloma acuminata): Cinsel temas yoluyla bulaşan HPV türlerinin neden olduğu siğil tipidir ve cinsel organlar, uçuklar, anüs ve çevresinde ortaya çıkabilir. Genital siğiller, genellikle yumuşak, ıslak, et benzeri kabartılar olarak görülebilir ve bazen bir demet veya küme halinde olabilir.
- Dudak Siğilleri (Oral Siğiller): Dudaklar, ağız içi ve dil gibi ağız bölgesinde ortaya çıkan siğil tipidir. Oral siğiller genellikle düz veya kabarık yüzeye sahip olabilir ve ağız içinde, dudaklarda, dilde veya diş etlerinde görülebilir.
Bu sadece HPV’nin neden olduğu siğillerin bazı tipleridir ve diğer daha nadir siğil türleri de bulunabilmektedir.
Siğil Tanısı Nasıl Konulur?
Siğil tanısı, bir dermatolog veya uzman bir tıp doktoru tarafından fiziksel muayene ve bazen laboratuvar testleri kullanılarak konulur.
- Fiziksel muayene: Doktorunuz, cildinizdeki lezyonları dikkatlice inceleyerek siğil olup olmadığını belirlemeye çalışacaktır. Siğiller genellikle ciltte kabarık, renkli (genellikle kahverengimsi veya ten rengi), yuvarlak veya düzensiz sınırlı lezyonlardır. Siğiller genellikle ciltteki normal dokudan farklı bir yapıya sahip olabilir ve genellikle ciltte belirli bir bölgede veya yaygın olarak görülebilir.
- Dermatoskopik muayene: Dermatoskop adı verilen bir cihaz kullanılarak cildinizin yakın detayları daha yakından incelenir. Dermatoskopik muayene, siğillerin daha ayrıntılı bir değerlendirmesine yardımcı olabilir ve diğer cilt lezyonlarından ayırt etmeye yardımcı olabilir.
- Laboratuvar testleri: Bazı durumlarda, siğil tanısı için doktorunuz ciltten bir örnek alabilir ve laboratuvar testleri yapabilir. Bu, daha karmaşık veya şüpheli durumlarda tanıyı doğrulamak için kullanılabilir.
Siğil tanısı, genellikle ciltte belirgin fiziksel özelliklerin ve dermatoskopik bulguların bir kombinasyonunu içerir. Diğer cilt lezyonlarından ayırt etmek bazen zor olabilir, bu nedenle bir uzmana danışmak önemlidir.
Siğil Tedavisi Nasıl Yapılır?
Siğil tedavisi, siğillerin yerine, tipine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Yaygın siğil tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekildedir:
- Kriyoterapi (buz tedavisi): Sıvı nitrojen kullanarak siğilin dondurulmasını sağlar. Dondurulmuş siğil, vücut tarafından reddedilerek düşer.
- Salisilik asit: Siğilin üzerine salisilik asit içeren bir losyon, jel veya yama uygulanarak kullanılır. Salisilik asit, siğilin soyulmasını ve ortadan kaldırılmasını destekler.
- Elektrokoterizasyon: Siğilin üzerine düşük seviyeli elektrik akımı uygulanarak yakılması ile gerçekleştirilir.
- Lazer tedavisi: Yoğun ışık enerjisi kullanarak siğilin ortadan kaldırılmasını sağlar.
- Koterizasyon: Siğilin yakılması veya dondurulması yoluyla ortadan kaldırılmasıdır.
- Cerrahi müdahale: Büyük, derin veya yaygın siğillerde cerrahi yöntemler kullanılabilir. Siğil çıkarılabilir veya kesilebilir.
- Immün tedavi: Bazı durumlarda immün tedavi yöntemleri, vücudun siğillere karşı bağışıklık tepkisini artırmak için kullanılabilir.
Burada önemli olan, siğil tedavisini kendiniz denemek yerine bir doktora danışmanızdır. Herhangi bir tedavi yöntemi seçildiğinde, siğilin konumu, büyüklüğü ve tipi dikkate alınarak uygun tedavi yöntemi seçilmelidir. Tedavi sonrasında doktorunuzun talimatlarını dikkatle takip etmek önemlidir ve tedavi süreci tamamlanana kadar siğilinizi karıştırmamaya özen göstermelisiniz.