DRESS sendromu açılımı “Drug Reaction with Eosinophilia and Systemic Symptoms” olan, ciddi ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir ilaç reaksiyonudur. Genellikle belirli ilaçlara karşı gelişen aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkan bu sendrom; cilt döküntüleri, ateş, lenfadenopati yani lenf bezlerinde şişme ve iç organ tutulumları gibi semptomlarla kendini gösterir. DRESS sendromu, nadir görülen ancak oldukça ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir durumdur. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi hayati bu sendromda çok büyük önem taşır.
DRESS Sendromu Belirtileri
DRESS sendromu, yaygın olarak belirli ilaçların kullanımı sonucunda ortaya çıkar. Bu ilaçlar genellikle antikonvülzanlar (epilepsi ilaçları), alloalepurinol (gut tedavisinde kullanılan bir ilaç), bazı antibiyotikler ve antiviraller olarak sıralanabilir. Bu ilaçların bağışıklık sistemini aşırı derecede uyararak eozinofili (kan dolaşımında eozinofil hücrelerinin artışı) ve sistemik iltihaplanmaya yol açtığı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, genetik faktörlerin de DRESS sendromu gelişiminde etkili olduğu bilinmektedir.
DRESS sendromu, söz konusu ilaçların kullanımından yaklaşık 2-6 hafta sonra ortaya çıkabilir. En yaygın belirtiler arasında cilt döküntüleri, ateş, lenfadenopati, ezinofili, iç organ tutulumu, genel hâlsizlik ve yorgunluk yer alır.
Genellikle yüz ve gövdeyi etkileyen kaşıntılı cilt döküntüleri, yüksek ateş, lenf bezlerinde şişme ve hassasiyet, karaciğer, böbrek, akciğer ve kalp gibi organlarda inflamasyon oluşabilir. Ayrıca dress sendromuna bağlı hastalar kendilerini aşırı bitkin hissedebilir.
DRESS Sendromu Tedavisi
DRESS sendromu tedavisinde en önemli adım, sorumlu ilacın bir an önce kesilmesidir. Bunun yanı sıra, hastanın durumuna göre aşağıda belirtilen tedavi yaklaşımları da hekim kontrolünde uygulanabilir.
- Kortikosteroidler: Orta ve şiddetli vakalarda bağışıklık sistemini baskılayarak inflamasyonu kontrol altına almak için kullanılır. Genellikle prednizon gibi steroidler tercih edilir.
- Destekleyici tedaviler: Hastanın sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, ateşin düşürülmesi ve kaşıntının hafifletilmesi için semptomatik tedaviler uygulanır.
- İmmünosupresif ilaçlar: Ağır vakalarda, steroidlere yanıt alınamazsa siklosporin veya intravenöz immünoglobulin (IVIG) gibi ilaçlar düşünülebilir.
- Karaciğer veya böbrek tutulumu varsa spesifik tedaviler: Hastanın organ fonksiyonları dikkatle izlenmeli ve gerektiğinde yoğun bakım desteği sağlanmalıdır.
DRESS sendromu erken tanı ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilse de hastaların bir kısmında uzun vadeli komplikasyonlar görülebilir. Karaciğer hasarı, kronik böbrek yetmezliği ve otoimmün hastalıkların tetiklenmesi gibi durumlar oluşabilir. Hastalığı atlatan bireylerde, tekrar eden ilaç hasarından kaçınılmalıdır. Gelecekte benzer reaksiyonları önlemek için hastalara ilaç alerjileri konusunda uyarılar yapılmalı ve tıbbi kayıtlarına alerji bilgileri eklenmelidir.
DRESS sendromu, ciddi ilaç reaksiyonları arasında yer alan ve birçok organı etkileyebilen bir durumdur. İlaç kullanımına bağlı gelişen bu sendromun erken teşhisi ve tedavisi hayati önem taşır. Tanı ve tedavi için profesyonel sağlık kuruluşlarını tercih etmek, hastalığın kontrol altına alınması noktasında azami önem taşır. Özel Magnet Hastanesi, bu anlamda gönül rahatlığı içerisinde tercih edilecek hastanelerin başında gelmektedir. Alanında uzman hekimlerimiz hastaların dikkatli takibi, risk faktörlerinin belirlenmesi ve uygun tedavi yaklaşımları ile komplikasyonları en aza indirir. Siz de hemen bizimle iletişime geçebilir ve sağlığınız için altın değerinde bir yatırım yapabilirsiniz.
