Sigara Bıraktırma Polikliniği
Sigara bir kanser üreticisidir. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), yayınladığı rapora göre, dünya genelinde bütün ölümlerin %35’i kanserden ileri geliyor.
Sigara akciğer başta olmak üzere gırtlak, ağız, dil, mide, on iki parmak, ince ve kalın bağırsak, karaciğer, cilt, rahim, meme(göğüs) ve prostat kanserlerinin, göz ve beyin tümörlerinin çoğunlukla temelde ki sebebidir. Sigara içmek öldürür.
Biorezonans, ilaçsız tedavi yöntemidir. Vücuda takılan elektrotlarla, sigara isteyen sinir uçları, gönderilen uyarı ile sigara içme isteğini azaltır. Sigarayı bıraktırma birimi olarak, bu yöntem sayesinde sigara bırakma isteğinize destek veriyoruz.
Sigaranın zararları, hemen hemen her kronik hastalığın risk faktörü olduğuna dikkat çekiyor. Ancak anlık olumsuz etkileri de var. Sigara, birçok ana sistemin veya organların işlevlerine müdahale eder. Sadece bir sigara, sinüslerinizi doldurup, midenizi sıkıştırabilir ve kalp atış hızınızı ve tansiyonunuzu yükseltebilir. Hatta beyindeki duygusal merkezleri değiştirmeye başlar.
Sigara içtiğiniz anda, vücudunuz etkilenmeye başlar. Nabzınız yükselir, daha hızlı nefes alıp vermeye başlarsınız. Kan dolaşımınız yavaşlar. Sigara içinde yaklaşık 4.000 zehirli madde barındıran bir karışımdır. Bunların büyük bir bölümü kanserojendir. En zararlıları da karbonmonoksit, hidrojen siyanid ve amonyaktır.
Bu zehirli kimyasal maddeler, bir nefes sigarayla kan dolaşımınıza karışır. Bunun sonucunda, astım, ciğer yangısı, göğüs ağrıları başlar. Daha sık nezle, grip ve soğuk algınlığı geçirmeye başlarsınız.
Sigarayı bıraktırma birimi olarak, uzman kadromuza danışarak gerekli bilgileri elde edebilir ve hayati önlemler alabilirsiniz.
Sigaranın zararları denilince akla, içerisinde bulundurduğu kanserojen maddeler ve hayatı zorlaştıran hastalıklar gelmekte. İçerisinde bulunan maddelerin bir kısmı;
Formaldehit, siyanür, amonyak, karbonmonoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi) ve aseton (oje çıkarıcı) gibi 4.000 kimyasal madde içerir. Arsenik, benzen, vinil klorür gibi en az 81 tanesi kanserojen olan bu kimyasal karışımlar, tütün dumanında, sigarayı içen kişinin doğrudan içine çektiği dumandan çok daha fazla bulunur. Ayrıca tüm bu kimyasal ve zehirli maddelere ek olarak sigarada yüksek düzeyde bağımlılığa yol açan nikotin ve sigaranın tadını daha hoş hale getirmek, tüketicilerin sürekli sigara kullanımını sağlamak amacıyla eklenmiş olan birçok katkı maddesi yer almaktadır.
Sigara dumanında bulunan kimyasal maddelerin arasında yer alan asitler, alkol aldehitler, ketonlar, siyanür, karbon monoksit gibi maddeler doğrudan zehir etkisi gösterirler ve organlarda tahribat yaparlar. Kalp hastalıkları, akciğer kanseri, vücuttaki başka kanserler (gırtlak kanseri, mesane kanseri, yemek borusu kanseri, rahim kanseri v.b.) bronşit, amfizem gibi pek çok hastalığın sigaraya bağlı olarak meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Sigaranın zararları denilince akla, içerisinde bulundurduğu kanserojen maddeler ve hayatı zorlaştıran hastalıklar gelmekte. İçerisinde bulunan maddelerin bir kısmı;
Formaldehit, siyanür, amonyak, karbonmonoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi) ve aseton (oje çıkarıcı) gibi 4.000 kimyasal madde içerir. Arsenik, benzen, vinil klorür gibi en az 81 tanesi kanserojen olan bu kimyasal karışımlar, tütün dumanında, sigarayı içen kişinin doğrudan içine çektiği dumandan çok daha fazla bulunur. Ayrıca tüm bu kimyasal ve zehirli maddelere ek olarak sigarada yüksek düzeyde bağımlılığa yol açan nikotin ve sigaranın tadını daha hoş hale getirmek, tüketicilerin sürekli sigara kullanımını sağlamak amacıyla eklenmiş olan birçok katkı maddesi yer almaktadır.
Sigara dumanında bulunan kimyasal maddelerin arasında yer alan asitler, alkol aldehitler, ketonlar, siyanür, karbon monoksit gibi maddeler doğrudan zehir etkisi gösterirler ve organlarda tahribat yaparlar. Kalp hastalıkları, akciğer kanseri, vücuttaki başka kanserler (gırtlak kanseri, mesane kanseri, yemek borusu kanseri, rahim kanseri v.b.) bronşit, amfizem gibi pek çok hastalığın sigaraya bağlı olarak meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Astım, hava yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar (krizler) halinde gelen bir hastalıktır. Hastalar, ataklar arasında kendilerini iyi hissederler. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Solunum yolundaki spazmlar, hem astım hastalığında hem de ilk kez sigara içenlerde nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi görülür.
Akciğerlerdeki mukus, dumanlar ve diğer toksinler hava yollarını kaplayarak ve bloke ederek nefes almayı daha da zorlaştırabilir. Normalde akciğerlerin içinde cilia diye adlandırılan hareket eden kıllar, bu mukusun uzaklaştırılmasını sağlar, ancak duman bu doğal filtreleri neredeyse anında felç eder.
Sigaranın zararları, kalp için tek kelimeyle yıkıcıdır. Nikotin kan basıncını yükseltir ve kanın daha çabuk pıhtılaşmasına sebep olur. Sigarada bulunan karbonmonoksitin kandaki oksijeni yok etmesiyle damarlarda kolesterol depolanır ve bu da kalp krizi riskini arttırır. Bunun yanı sıra, kan dolaşımı bozukluklarına bağlı olarak, felç, parmaklarda kangren ve iktidarsızlık, sigara içenlerde çok sıklıkla görülen hastalıklardır.
Sigara içenlerin kalplerindeki, dakikada üç atım sayısının sigara içmeyen kişilerinkinden daha fazla olduğunu gösteriyor. Daha hızlı atan kalp zamanla yorulabilir ve ani ölüm riski doğurabilir.
Sigaranın zararları, sindirim sistemine de pek çok kötü etkisi bulunmaktadır. Sigara tüketimine bağlı olarak, midede asit salgılanması artar, mide yanmaları ve ülser başlar. Sigara bağımlılarında pankreas kanseri çok sıklıkla ortaya çıkar, büyük ölçüde ölümle sonuçlanır. Sigaranın ihtiva ettiği kanserojen maddeler, idrarla dışarı atılır ancak bu maddelerin vücuttaki varlığı mesane kanserine yol açar. Sigara yüzünden oluşan yüksek kan basıncı ise böbreklere büyük zarar verir.
Sigarayı bırakma, vücutta bulunan birçok fonksiyonun, zaman ile düzenli, dengeli ve temiz bir şekilde çalışmasını sağlar. Daha sağlıklı bir yaşam için sigarayı bırakma büyük önem taşır.
Sigarayı bırakma, kan basıncını ve nabzın normale dönmesini sağlar. 8 saat sonra, kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır. 24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten arınır.
48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar. 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başladığı için sekresyon miktarı artar, hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.
2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülür. 3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı ya da ıslık sesli soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 oranında artar.
12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır. 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır. 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalır. 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri riski yüzde 50 azalır.
Sigarayı bırakma, bütün organlarda iyileşme, uykusuzluk, performans düşüklüğü, reflekslerde kayıp, yorgunluk, ruhsal gerilim, stres ve isteksizlik vb. sorunların ortadan kalkmasını sağlar.
Sigaranın zararları olduğu kadar, bırakıldığı zaman, vücut kendini yenilemeye geçirmeye başladığı anda yeniden hayatı hissedebilirsiniz. Sigarayı bırakmak için bünyemizde bulunan, Sigara bıraktırma birimi olarak, uzmanlarımız ile iletişime geçebilir, gerekli desteği alarak, Ankara Magnet Hastanesi ayrıcalıklarıyla sağlıklı yaşama geri dönüş sağlayabilirsiniz.