İç Hastalıkları (Dahiliye)

iç hastalıklar dahiliye

Dahiliye olarak da bilinen iç hastalıkları; pek çok hastalığın teşhis ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp uzmanlığıdır. Hastaların tüm şikayetleri ve belirtileri baz alınarak detaylı bir şekilde iç hastalıkları departmanında tetkikler uygulanmaktadır.

Son teknoloji cihazlar yordamıyla, hiçbir şikayeti bulunmayan yahut önceden hastalık geçirmiş ve risk grubunda bulunan insanlara da rutin bir şekilde detaylı inceleme gerçekleştirilmektedir.

İnsan vücudunda bulunan organlar (kalp, akciğerler, karaciğer ve mide-bağırsak sistemi, böbrekler ve idrar yolu, beyin, omurga, sinirler, kaslar ve eklemler) dahiliye bölümünün derin araştırma alanına girmektedir.

 Her ne kadar bazı hastalıklar özel organları etkilese de, yaygın hastalıkların çoğu – arteriyoskleroz, diyabet, yüksek tansiyon ve kanser vücudun birçok iç organını etkileyebilir.

İç hastalıkları alt inceleme alanları arasında: alerji ve immünoloji, kardiyoloji (kalp hastalıkları), endokrinoloji (hormon hastalıkları), hematoloji (kan hastalıkları), bulaşıcı hastalıklar, gastroenteroloji (bağırsak hastalıkları), nefroloji (böbrek hastalıkları), onkoloji (kanser), pulmonoloji akciğer hastalıkları) ve romatoloji (artrit ve kas-iskelet sistemi hastalıkları) bulunmaktadır.

15 yaş üzeri insanlar, dahiliye bölümünde muayene olmaya başlayabilir.

Dahiliye, tıp içerisindeki tüm branş hastalıklarını kapsayan bir bölümdür. Üst ve alt solunum yolu, mide ve bağırsak, romatizma ve şeker hastalığı; iç hastalıkları bünyesinde tedavi edilmektedir. Bu hastalıkların yanı sıra; hipertansiyon, tiroid ve böbrek hastalıklarına da dahiliye doktorları tarafından bakılmaktadır. Grip, zatürre, bronşit, astım, koah ve koroner kalp hastalıkları da iç hastalıkları alanın incelediği rahatsızlıklardandır. Kansızlık, hemofili, obezite, gut hastalığı, kemik erimesi, hepatit, Akdeniz anemisi ve kanser için de dahiliye bölümüne müracaat edilebilmektedir.

  • Grip
  • Zatürre
  • Bronşit
  • Göğüs ağrısı (buna bağlı sol kol ağrısı)
  • Astım
  • KOAH
  • Hipertansiyon
  • Kalp ritim bozuklukları
  • Kalp yetmezliği
  • Koroner kalp hastalıkları
  • Diyabet
  • Guatr
  • Ağız kuruluğu
  • Ülser
  • Gastrit
  • Mide ekşimesi
  • Öksürük
  • Karaciğer hastalıkları
  • Safra kesesi hastalıkları
  • Böbrek hastalıkları
  • Karın ağrısı
  • Kabızlık
  • İshal
  • Spastik kolon (sinirsel kolit)
  • Kansızlı
  • Hemofili
  • Tiroid hastalıkları
  • Obezite
  • Kolesterol ve trigliserit yüksekliği
  • Gut hastalığı
  • Ateşli eklem romatizması
  • Osteoporoz
  • İdrar yolu hastalıkları
  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Migren
  • Hepatit
  • Akdeniz anemisi
  • Kistler
  • Alerjiler
  • Sürekli hapşırma
  • Kanser
  • Kalp Krizi
Dahiliye bölümünde hasta öyküsü ve şikayetlerine göre gerekli testler yapılmakta ve tedavi önerisinde bulunulmaktadır. Bu kapsamda hastadan istenebilecek testler; kan ve idrar gibi laboratuvar testleri, radyolojik incelemeler ve endoskopik incelemelerdir.

 Radyolojik incelemeler kapsamında; röntgen, ultrason, MR, mamografi ve bilgisayar tomografisi bulunmaktadır. Dahiliye kapsamında yapılan endoskopik incelemeler ise; üst gastrointestinal endoskopi ve kolonoskopi olarak sıralanmaktadır. Dahiliyeye başvuran hastalara bu testlerin yanı sıra gerektiğinde de EKG ve Ekokardiyografi gibi kardiyolojik incelemeler de yapılmaktadır. Tüm testlerin neticesinde, detaylı teşhis ve etkili bir tedavi uygulanmaktadır.

İç hastalıkları bölümünde uzmanlık alanı; multisistem sorunlu , kronik hastalığı olan erişkin ve geriatrik hastaların, ayaktan yahut yatarak tedavisinin ve izlemininin gerçekleştirildiği, tıbbın en geniş alanını oluşturmaktadır.

Nefroloji, Endokrinoloji, Gastroenteroloji, Göğüs Hastalıkları, Hematoloji, Onkoloji, Enfeksiyon Hastalıkları, Romatoloji İmmünoloji-Allerji, Diyabet, Kardiyoloji gibi kendini hızla yenileyen yan dallar hep dahiliyenin alt kümeleri olmuştur.

Baş dönmesi, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, yüksek ateş, boğaz ağrısı, nefes darlığı, öksürük, balgam, darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, karın ağrısı, mide ağrısı, midede yanma, ishal, kabızlık, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetleriniz varsa, ilk danışmanız gereken iç hastalıkları uzmanıdır.

Dahiliye doktorları, ek olarak diğer disiplinler ile ilgili hastaların konsültasyon ve yönlendirme görevlerini üstlenmişlerdir. Preoperatif ve postoperatif olarak hastaların kalp, akciğer, karaciğer, böbrek ve diğer açılardan değerlendirilmesi, bu periyottaki sağlık sorunlarının çözümü dahiliye uzmanının görevidir.

Osteoartrit (kireçlenme), romatizmal hastalıklar, vücudun herhangi bölgesinde duyulan kas ve eklem ağrıları tedavisi için cerrahi işleme başlamadan önceki ve sonraki süreç dahiliye uzmanlarına ayrılır. Bu süreçteki hasta takip ve tetkik durumları dahiliye birimlerine aittir. Aynı zamanda ileri yaş kemik ve kas rahatsızlıkları da iç hastalıkları birimlerine dayanır.

Kanda bulunan demir, hemoglobin, hematokrit eksiklikleri anemiye (kansızlık) sebep verebilir. Kansızlığı tetikleyen en büyük unsurun dengesiz  beslenme olduğu düşünülürse, yanında B12, demir ve folik asitin de vücudu tehdit altına sokacağı öngörülebilir.

Hastalıklara ek olarak; akdeniz anemisi, kanın pıhtılaşma sorunu, ani kanamalar ve kemik iliği rahatsızlıkları sayılabilir. İlk teşhis, tedavi ve hasta takibi dahiliye tetkiklerine dahildir.

İç hastalıkları biriminin inceleme alanına çıkılması durumunda, hasta hematoloji kliniğine sevk edilebilir.

Akciğerde oluşan tüm rahatsızlıklar; astım, KOAH, zatürre, akciğer zarında sıvı oluşumu, bronşit, verem, plörezi, nefes darlığı, kist gibi şikayetler de dahiliye alanına girmektedir.

Astım ve KOAH gibi sık sık yaşanan hastalıklarda steroid tedavi, hastanın hayatını kurtaracak niteliktedir. Aynı zamanda akciğerdeki iltihabın iyileşmesinde en etkili tedavi metotlarından biridir.

Midede görülen reflü, gastrit, ülser, fıtık gibi hastalıklar; karaciğerde hepatit, yağlanma, siroz, kiat gibi hastalıklar; safra kesesinde kum, taş düşürme şikayetleri, kolesistit ve tıkanıklıklar iç hastalıkları uzmanlarının alanına girmektedir.

Beslenme alışkanlığının düzeltilmesiyle birlikte ilaçlarla da tedavi sürdürülmektedir.

Yumuşak doku romatizmaları, kireçlenme, fibromialji, romatoid artrit, gut hastalığı, behçet hastalığı, genetik gelişen akdeniz ateşi, eklem romatizmaları gibi rahatsızlıklar dahiliye bölümüne atanmıştır. Düzenli takip aralığı sağlanarak, basit egzersizler ve ilaçlarla hasta normal hayatına yeniden döner.

Böbreklerde görülen iltihaplanmaların gerilemesi, taş oluşumunun durdurulması, kronik böbrek yetmezlikleri, kistlerin tedavileri dahiliye birimlerinde sürdürülür.

Böbrek hastalıkları süreç olarak tekrar nüks etmeye elverişli olduğu için genel olarak tedavi ve rutin takip aralığı önerilmektedir.

Tiroid bezinin anormal hızda çalışması, yetersiz çalışması, tiroidde var olan kanser hücreleri, otoimmün hastalıkları hormonal denge sisteminde büyük tehditler oluşturabilmektedir. Tiroid bezlerinin metabolizmayı düzenlemedeki görevi, yeterli olmadığı durumda vücutta çok farklı hastalıklara da sebep olmaktadır.

Stres, aile genetiği, niteliksiz beslenme kan seviyesini anormal düzeye çıkarabilmektedir. Hafif seyreden yükselmeler kan testlerinde analiz edilirken; bu seviye yükseldikçe göz çevresinde yağ bezeleri oluşmaktadır.

Dengeli beslenmeye dair bir diyet programı ve ilaçlarla hasta normal yaşantısını devam edebilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde ciddi kan ve damar hastalıklarına yol açabileceği gibi ölüme de gidebilmektedir.

Kilo kontrolü sağlanması, nitelik beslenme ve yaşama; kan seviyeniz için göz ardı edilmemesi gereken bir husustur. Fazlası yağa dönüşerek damarlarda işlevsiz yaratan rafine şeker büyük oranda kesilmelidir. Doymuş yağ tüketimi en aza indirilerek kırmızı eti haftada iki kere ile sınırlandırmak sağlığınız açısından oldukça önemlidir.

Midede gastrit, ülser, fıtık, gastroözofegeal reflü; safra kesesinde taş, kum oluşumu, kolesistit ve tıkanıklıklar; karaciğerde ise hepatit, yağlanma, siroz, kist gibi hastalıklar iç hastalıkları biriminin uzmanlık alanına girer.

Pankreas bezinin yeterli çalışmaması ile oluşan düşük insülin değeri rahatsızlığıdır. Bu şikayet hastanın ömrü boyunca sürebilir. Hasta yediği besinlerdeki glukozu kullanamayınca kan şekeri yükselir. Durdurulmazsa ölümcül olabilecek bir hastalıktır. Eğer glukoz miktarı vücudun harcadığı enerji miktarından yüksekse, karaciğer yağ dokusunda depolanmaya başlar.

Scroll to Top
Canlı Yardım
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Magnet Hastanesi
Merhaba
Bu gün size nasıl yardımcı olabiliriz?