Anestezi
Cerrahi operasyonlar, yaklaşık 150 yıldır anestezi kullanılarak yapılmaktadır. Ameliyat tekniklerinin gelişmesi anesteziyolojideki gelişmeler ile paralel olarak ilerlemiştir. Günümüzde tıp bilimindeki ilerlemeler sayesinde anestezi biliminde de büyük gelişmeler kaydedilmiştir.
Hastalar, cerrahi operasyonlar öncesinde anestezi ile ilgili yeterli bilgi sahibi olamadıklarında, ameliyatın kendisinden çok anestezi almaktan korkmaktadır. Halbuki, anestezinin kullanım amacı hastaların güvenli ve konforlu bir ameliyat geçirmelerini sağlamaktır.
Ankara Magnet hastanesi, Ankara özel hastaneler içerisinden alanında uzman anestezistleri, son teknolojik cihazları ve konforlu ameliyathaneleriyle ayrışmaktadır.
Anestezi, kelime anlamı olarak “hissizlik, duygusuzluk” anlamına gelmektedir. Anestezi etkisi altında olan hastalar için ameliyatlar ağrısız ve hatırasız işlemlerdir. Ameliyat sürecinin güvenle ilerleyebilmesi için, duyunun ortadan kaldırılması gereklidir, ancak yeterli değildir.
Anestezi, ağrısız ve güvenli bir ameliyat ortamı sağlamak için, çeşitli ilaçlar yardımıyla hastanın ağrı ve acı duyması için geliştirilmiş bir dizi tıbbi uygulamadır. Ameliyat süresince, hem hastanın acı duymasının önüne geçmek, hem de operasyonu uygulayan cerraha uygun bir çalışma ortamı yaratmak için anestezi kullanılmaktadır.
Modern anestezi teknikleri sayesinde, hastaların çok az riskle konforlu bir ameliyat olmaları mümkün kılınmaktadır. Seçilecek anestezi yöntemi, hastanın genel sağlık durumuna, farklı hastalıkların varlığına ve ameliyat edilecek bölgeye göre anestezi doktoru tarafından belirlenir. Anestezi uygulamaları genel anestezi, lokal anestezi, sinir bloğu anestezisi, spinal anestezi ve epidural anestezi şeklinde olabilir.
Genel anestezi, bilincin ilaçlar yardımıyla ortadan kaldırıldığı ve tüm vücudun anestezi etkisi altında olduğu anestezi tekniğidir. Genel anestezi yöntemi, geniş alanları kapsayan beyin ameliyatı, karın ameliyatı, kalp ameliyatı gibi ameliyatlarda kullanılmaktadır.
Genel anestezi, damardan verilen bir ilaçla başlar. Daha sonra, hastanın ağzından nefes borusuna doğru bir tüp yerleştirilir. Bu tüp yardımıyla, anestezi makinesi oksijenin ve diğer anestezik gazların akciğerlerden kan dolaşımına geçişini sağlar; böylece anestezi durumunun devamlılığı sağlanır. Ek olarak, hastanın ağrı duymasını engellemek için damardan ağrı kesici ilaçlar da verilebilir.
Ameliyat sonunda, anestezi makinesinden verilen gazlar sonlandırılır. Hastanın bilinci ve solunumu geri döndükten sonra nefes borusundaki tüp nazikçe çıkartılır.
Lokal anestezi, hastanın vücudunun bölgesel olarak uyuşturulduğu anestezi türüdür. Çoğunlukla deri altından enjekte edilen anestezik ilaçlar sayesinde, sadece belirli bir bölgedeki sinir duyuları etkisizleştirilir. Hastanın bilinci açık olur; ancak, hasta operasyon geçirdiği bölgede ağrı veya acı hissetmez.
Lokal anestezi, uygulandıktan yaklaşık 15 dakika sonra etki eder. Anestezinin etki süresi ise, kullanılan anestezik ilacın türüne ve miktarına göre değişiklik göstermektedir. Genellikle göz, burun, boğaz, kulak, göz, omuz, deri, periferal kan damarı, diş cerrahi operasyonlarında kullanılan lokal anestezi iki şekilde uygulanır.
Dokuya etki eden anestezi türü olarak bilinen infiltrasyon, cilt altına veya yüzey dokuları içine anestezik ilaçların enjekte edilmesiyle yapılır. Böylece, ameliyat edilecek bölge hissizleştirilirken hastanın bilincinin yerinde olması sağlanır.
Yüzeyden emilen anestezi türü olarak bilinen topik anestezi, iğne kullanılmadan uygulanmaktadır. Anestezik madde, operasyon yapılacak bölgeye damlatılır, sürülür veya püskürtülür. Genellikle ağız ve diş sağlığı doktorları, göz cerrahları tarafından kullanılan topik anestezi, yapılan operasyonun hissedilmemesi için çok önemlidir.
Genel cerrahi, kadın doğum ve ortopedik cerrahisinde sıkça yararlanılan iki yöntem olan spinal ve epidural anestezi, son yıllarda oldukça yaygınlık kazanmıştır. Epidural anestezi sayesinde, ameliyat sonrası ağrı kontrolü de sağlanabilmektedir.
Spinal anestezi, hastanın bel bölgesindeki omurilik sinirlerin geçtiği spinal aralığa anestezik maddeler verilmesiyle yapılır. Hastada herhangi bir bilinç kaybı olmaz, hastanın şuuru açıktır; ancak, anestezi uygulanan bölgede ağrı hissedilmez. İğnenin yapıldığı seviyenin üç omur üzerinden başlayarak hastanın ayak parmaklarına kadar ilacın yayılması şeklinde bir uyuşma gerçekleşir. Ağrısız doğum, sezeryan gibi kadın doğum cerrahi operasyonlarında; fıtık, apandisit gibi genel cerrahi ameliyatlarında ve bacak ortopedi ameliyatlarında tercih edilmektedir.
Epidural anestezi ise, epidural aralıktan küçük bir kateter yerleştirilerek o bölgede bırakılması ile uygulanır. Ameliyat sonrasında, bu kateter ağrı kesici ilaçlar verilerek ağrıların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, epidural anestezi ile genel anestezide kullanılan ilaçların yarattığı riskler en aza indirgenebilir.
Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı ve anestezist olarak da bilinen anestezi uzmanı, anestezi uygulamasını yapan doktordur.
Anestezi doktoru, cerrahi operasyon öncesinde hastayı muayene edip, yapılacak ameliyat için en uygun anestezi yöntemine hastayla birlikte karar vermektedir.
Magnet hastanesi, alanında en iyi anestezi uzmanları ile çalışmaktadır. Ağrısız ve güvenli bir ameliyat için gerekli ortamı yaratacak anestezi uzmanı, hem hastalar hem de cerrahlar için konforu sağlayacaktır.
Magnet hastanesi olarak, anestezi öncesi değerlendirmede şu süreçleri takip etmekteyiz:
Anestezi doktoru hasta ile tanışır. Ardından, hastanın sağlık durumuyla ilgili değerlendirmeler yapmaya başlar. Hastanın genel sağlık durumu, hastalığıyla ilgili edinilen veriler, ilaç alerjileri, diğer alerjileri, düzenli ilaç kullanımı, varsa daha önceden geçirdiği ameliyatlar, hastanın daha önce geçirdiği ameliyatlarda kullanılan cerrahi yöntem ve anestezi teknikleri, hastanın kan grubu hakkındaki bilgiler dikkatle değerlendirilir.
Gerekli görülmesi halinde, kişinin var olan hastalıkları değerlendirilir, ameliyata engel teşkil eden bir durum olup olmadığı tartışılır ve tedavi yöntemleri yeniden düzenlenir.
Hastalar, bilinen alerji durumunu muhakkak anestezi uzmanına bildirmelidir. Özellikle ilaç alerjilerinin varlığının bilinmesi, bu ilaçların ameliyat sırasında kullanılması halinde oluşabilecek alerjiye bağlı komplikasyonları önlemek için çok önemlidir.
Düzenli kullanılan ilaçların varlığı halinde, durumun anestezi uzmanıyla önceden paylaşlması da önemlidir. Aksi halde, bazı ilaçlar kanamaya yol açabilir veya anestezide kullanılan ilaçlarla istenmeyen etkileşimlere girebilir.
Anestezi doktoru, anestezi öncesi değerlendirme için hastadan akciğer filmi, elektrokardiyografi, kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testi isteyebilir.
Gerekli görüldüğü durumlarda, farklı tetkikler de istenebilir. Hastada kronik bronşit, astım gibi bir akciğer hastalığı bulunuyorsa, solunum fonksiyon testi talep edilebilir. Kan sayımı sonucunda hastada kansızlık olduğu tespit edilirse ameliyat öncesinde durumun düzeltilmesi gerekebilir.
Anestezi ilaçlarının bazıları, karaciğer ve böbreğe yan etki gösterebilir. Bu nedenle, hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonları dikkatle değerlendirilmeli, herhangi bir bozukluk saptanması durumunda gerekli önlemler alınmalıdır.
Anestezi uzmanı ile yapılan görüşme ve testler sonrasında, ameliyat riski belirlenir. Ameliyat ve hastanın güvenliği için ortaya çıkabilecek risk faktörleri en aza indirgenir.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, genel anestezi dışındaki diğer yöntemlerde, hastanın bilinci açık olur. Anestezi yöntemi, anestezi doktoru tarafından belirlenir. Hasta, ameliyat öncesi belirlenecek olan anestezi uygulaması hakkında detaylı olarak bilgilendirilir ve olası riskleri anladığına emin olunur.
Hasta ameliyathaneye alındığında, göğüs bölgesine elektrotlar yerleştirilmektedir. Böylece, hastanın kalp atışı ve ritmi ekran üzerinden takip edilebilir.
Kola yerleştirilen manşon sayesinde kan basıncının takip edilmesi mümkün hale getirilir. Tırnak yatağına yerleştirilen alet ile kandaki oksijen miktarı incelenebilir. Gelişmiş bazı cihazlar sayesinde de kandaki karbondioksit miktarı ölçümlenebilir.
Ameliyat süresince, hastanın kalp ritmi, kandaki oksijen miktarı ve kan basıncı anesteziyoloji uzmanı tarafından yakın bir şekilde takip edilir. Parametrelerde gelişebilecek değişiklikleri normale çevirmek için ilaçla müdahale uygulanabilir.
Anestezi Branşında Görev Yapan Doktorlarımız