Göğüs kafesinin normal şekli kişiden kişiye değişebilir. Çocukluk çağında silindirik olan göğüs kafesinin enine kesiti büyüdükçe genişler ve düzleşir. Ancak bazı durumlarda göğüs kafesinde şekil bozuklukları meydana gelebilir. Kunduracı göğsü (pektus ekskavatum) ve güvercin göğsü (pektus karinatum), göğüs bölgesi kemiklerinde en sık karşılaşılan problemlerdir. Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü hastalıkları, halk arasında “iman tahtası” olarak da bilinen sternumdaki (göğüs kemiği) şekil bozukluğundan kaynaklanır. Bu tür deformiteler genellikle sağlık açısından ciddi bir tehdit oluşturmaz ve sıklıkla herhangi bir belirti göstermez.
Ancak bazı bireylerde göğüs kemiği deformiteleri, göğüs ağrısı, çabuk yorulma, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları gibi şikayetlere neden olabilir. Ayrıca, estetik açıdan rahatsız edici olabilir ve bu nedenle psikolojik sorunlara yol açabilir. Kunduracı göğsü ve güvercin göğsü hastalıklarının tedavi seçenekleri, deformitenin şiddetine ve hastanın isteklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Kunduracı göğsü, göğüs kafesinin normalden farklı bir şekilde içe doğru çökmesiyle karakterize olan bir sağlık sorunudur. Kas ve iskelet sistemindeki bazı anormallikler veya göğüs kafesinin normal gelişiminden sapmalar sonucu ortaya çıkabilir. Pektus ekskavatum olarak da bilinen kunduracı göğsü, göğüs deformitelerinin büyük çoğunluğunu oluşturur.
Çoğunlukla çocukluk döneminde fark edilen kunduracı göğsü, bazen ergenlik döneminde de fark edilebilir. Genetik faktörler ve kaburganın normalden fazla büyümesi, bu deformitenin başlıca nedenleri arasındadır.
Kunduracı göğsü genellikle belirti vermez, ancak deformitenin şiddetine bağlı olarak bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Bunlar arasında kalp ritim bozukluğu, fiziksel egzersiz kapasitesinde azalma, çabuk yorulma, nefes darlığı ve göğüs ağrısı yer alabilir. Ayrıca, bu durumu yaşayan kişilerde sosyal ortamlardan kaçınma ve özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlar da görülebilir.
Kunduracı göğsü olan bireylerin tedavi seçenekleri, deformitenin şiddetine ve semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Kunduracı göğsü, göğüs kafesinin normalden farklı bir şekilde içe doğru çökmesiyle karakterize olan bir sağlık sorunudur. Kas ve iskelet sistemindeki bazı anormallikler veya göğüs kafesinin normal gelişiminden sapmalar sonucu ortaya çıkabilir. Pektus ekskavatum olarak da bilinen kunduracı göğsü, göğüs deformitelerinin büyük çoğunluğunu oluşturur.
Çoğunlukla çocukluk döneminde fark edilen kunduracı göğsü, bazen ergenlik döneminde de fark edilebilir. Genetik faktörler ve kaburganın normalden fazla büyümesi, bu deformitenin başlıca nedenleri arasındadır.
Kunduracı göğsü genellikle belirti vermez, ancak deformitenin şiddetine bağlı olarak bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Bunlar arasında kalp ritim bozukluğu, fiziksel egzersiz kapasitesinde azalma, çabuk yorulma, nefes darlığı ve göğüs ağrısı yer alabilir. Ayrıca, bu durumu yaşayan kişilerde sosyal ortamlardan kaçınma ve özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlar da görülebilir.
Kunduracı göğsü olan bireylerin tedavi seçenekleri, deformitenin şiddetine ve semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Kunduracı göğsü tedavisi, hastalığın şiddetine ve hastanın ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterir. Solunum ve kalp sorunu yaşayan hastalarda genellikle cerrahi tedavi yöntemleri önerilir. Kunduracı göğsü tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri vakum terapisidir. Bu yöntemde, göğsün ön kısmına vakum cihazı yardımıyla basınç uygulanır, böylece zamanla göğüs kemiğindeki deformitenin düzelmesi hedeflenir.
Hafif ve orta şiddetli deformiteler için uzmanlar bazı egzersizleri önerebilir. Bu egzersizlerin düzenli yapılması hastalığa bağlı semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu yöntemlerin etkisiz olduğu durumlarda veya hastalığın ileri seviyede olduğu durumlarda cerrahi tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Kunduracı göğsü tedavisinde en yaygın kullanılan cerrahi yöntemler şunlardır:
Her iki ameliyat da genellikle başarılı sonuçlar verir. Ancak, her cerrahi operasyonda olduğu gibi, bu operasyonlar da riskleri beraberinde getirir. Ağrı, enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonlar görülebilir. Bu nedenle, cerrahi tedavi seçeneği dikkatlice değerlendirilmelidir.
Güvercin göğsü, göğüs kafesi deformiteleri arasında kunduracı göğsünden sonra en sık rastlanan bir durumdur. Bu durum, göğüs kemiğinin anormal şekilde dışa doğru çıkmasıyla karakterizedir. Hızlı kıkırdak büyümesi nedeniyle ortaya çıkar ve genellikle 11-12 yaş civarında tanı konulur.
Çoğu insan güvercin göğsü hastalığından herhangi bir belirti göstermez. Ancak daha ciddi vakalarda fiziksel aktivite sırasında nefes almakta zorluk, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları ve astım gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Araştırmalar, güvercin göğsü hastalığının nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak erkeklerde daha sık görüldüğünü ve genetik faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir.
Güvercin göğsünün belirtileri genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda bebeklik çağında da fark edilebilir. Tedavi genellikle semptomların şiddetine bağlıdır ve cerrahi müdahale veya destekleyici tedaviler gibi yöntemler içerebilir.
Güvercin göğsü tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın şiddeti ve hastanın tercihlerine göre belirlenir. Başlıca tedavi seçenekleri şunlardır:
Diğer tedavi seçenekleri arasında Ravitch ameliyatı ve egzersiz tedavileri de bulunabilir.
Güvercin göğsü ve diğer göğüs kemiği şekil bozukluklarının tedavisi konusunda uzman hekimler tarafından Özel Ankara Magnet Hastanesinde başarıyla uygulanmaktadır. Eğer göğüs kemiğiyle ilgili bir şekil bozukluğundan şikayetçiyseniz, mutlaka bir uzmana danışarak durumunuzu değerlendirin ve uygun tedavi seçeneklerini tartışın.
Güvercin göğsü, genellikle ciddi sağlık sorunlarına yol açmayan bir durumdur. Ancak tedavi edilmezse veya uygun bir şekilde yönetilmezse, bazı potansiyel komplikasyonlar ortaya çıkabilir:
Bu nedenlerle, güvercin göğsü olan kişilerin uygun tedavi seçeneklerini araştırıp bir uzmana danışmaları önemlidir. Tedavi edilmezse ortaya çıkabilecek potansiyel riskleri azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak için erken müdahale önemlidir.