Diyaliz Fistül Nedir?

Diyaliz fistülü, böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz işlemi için kullanılan bir tür arteriovenöz fistüldür. Bu fistül, cerrahi yolla oluşturulan bir bağlantıdır ve hastanın kan damarlarını diyaliz makinesine bağlamak için kullanılır.

Diyaliz işlemi, böbreklerin vücuttan atması gereken zararlı maddeleri ve sıvıları temizlemeye yardımcı olan bir yöntemdir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbreklerin bu işlevini yerine getirememesi nedeniyle diyaliz işlemi gereklidir.

Diyaliz fistülü, diyaliz işlemi sırasında kanın diyaliz makinesine taşınması için kullanılan bir bağlantıdır. Bu fistül, hastanın kolundaki bir arter ve bir venin birleştirilmesiyle oluşturulur. Bu bağlantı, kan akışını hızlandırır ve diyaliz işlemi sırasında daha fazla kanın temizlenmesine yardımcı olur.

Diyaliz fistülü, diyaliz işlemi sırasında kanın dolaşımını hızlandırarak, diyaliz işleminin daha verimli bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur. Ancak, fistülün oluşması cerrahi bir işlem gerektirir ve bazen oluşabilecek enfeksiyonlar gibi riskleri de vardır. Hastaların diyaliz işlemi sırasında diyaliz fistülünün düzgün bir şekilde çalıştığından emin olmak için periyodik muayeneler yapmaları ve doktorlarına danışmaları önemlidir.

Diyaliz Fistül Sebepleri

Diyaliz fistülü oluşumuna neden olan faktörlerden bazıları:

• Böbrek Yetmezliği: Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi böbreklerin yavaş yavaş hasar gördüğü kronik hastalıklar, böbrek yetmezliği riskini arttırır. Böbrek yetmezliği olan hastalar, diyaliz işlemi için diyaliz fistülüne ihtiyaç duyarlar.
• Kan Damarlarında Hasar: Kan damarları, yaşlanma, hipertansiyon ve diyabet gibi nedenlerle hasar görebilir. Bu hasarlar, diyaliz fistülü oluşumu için risk faktörüdür.
• Geçirilmiş Cerrahi: Geçmişte yapılmış cerrahi işlemleri sonrasında kan damarları hasar görebilir. Bu hasarlar, diyaliz fistülü oluşumunu kolaylaştırır.
• Kan Damarlarındaki Daralma: Kan damarlarında daralma, kan akışının engellenmesine neden olabilir. Bu durum, diyaliz fistülü oluşumu için risk faktörüdür.
• Düşük Kan Basıncı: Düşük kan basıncı, kan damarlarının genişlemesine neden olur. Bu da diyaliz fistülü oluşumunu kolaylaştırır.

Diyaliz fistülü, böbrek yetmezliği olan hastalar için önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak, fistülün oluşabilmesi için bazı faktörlerin varlığı gerekmektedir. Hastaların, diyaliz fistülü oluşumu için risk faktörlerini azaltmak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri önemlidir.

Diyaliz Fistül Belirtileri

• Şişlik: Diyaliz fistülü olan hastalarda, fistülün olduğu bölgede şişlik veya kabarıklık olabilir. Bu, fistülün yeterli miktarda kan akışı sağlayamaması veya enfeksiyon oluşması nedeniyle olabilir.
• Ağrı: Diyaliz fistülü olan hastalarda, fistül bölgesinde ağrı veya hassasiyet olabilir. Bu durum, fistülün yeterli miktarda kan akışı sağlayamaması veya enfeksiyon oluşması nedeniyle olabilir.
• Kızarıklık: Diyaliz fistülü olan hastalarda, fistülün olduğu bölgede kızarıklık olabilir. Bu, enfeksiyon veya fistül bölgesindeki kan akışının yetersizliği nedeniyle olabilir.
• Damar darlığı: Diyaliz fistülü olan hastalarda, fistül bölgesinde darlık oluşabilir. Bu, fistülün yeterli miktarda kan akışı sağlayamaması veya fistülün oluşumu sırasında yapılan cerrahi işlemler nedeniyle olabilir.
• Damar tıkanıklığı: Diyaliz fistülü olan hastalarda, fistül bölgesinde tıkanıklık oluşabilir. Bu, fistülün yeterli miktarda kan akışı sağlayamaması veya fistül bölgesinde pıhtılaşma olması nedeniyle olabilir.

Diyaliz fistülü olan hastalar, belirtileri fark etmeleri halinde hemen doktorlarına başvurmalıdır. Doktorlar, belirtileri inceleyerek gerekli tedaviyi belirleyecektir.

Diyaliz Fistül Tanısı Nasıl Konulur?

Diyaliz fistülü, böbrek yetmezliği olan hastalarda sıklıkla kullanılan bir tedavi yöntemi olan diyaliz için yapılan bir cerrahi işlemdir. Diyaliz fistülü tanısı, bir dizi tıbbi test ve görüntüleme yöntemi kullanılarak konulur. Diyaliz fistülü tanısı koymak için kullanılan yöntemler arasında şunlar yer alır:

1. Fizik muayene: Doktor, fistül bölgesini fiziksel olarak muayene eder. Şişlik, kızarıklık, ağrı ve hassasiyet gibi belirtileri arar.
2. Doppler ultrason: Doppler ultrason, fistül bölgesinde kan akışını ölçmek için kullanılan bir testtir. Bu test, fistülün yeterli kan akışını sağlamak için yeterli büyüklükte olduğunu ve tıkanıklık olmadığını doğrulamak için kullanılır.
3. Fistülografi: Fistülografi, fistül bölgesine kontrast madde enjekte edilerek çekilen röntgen görüntüleridir. Bu test, fistül bölgesinde darlık veya tıkanıklık gibi sorunları belirlemek için kullanılır.
4. MR anjiyografi: MR anjiyografi, magnetik rezonans (MR) görüntüleme ve kontrast madde kullanarak damarları gösteren bir görüntüleme testidir. Bu test, fistül bölgesindeki kan akışını ve fistülün yeterli kan akışını sağladığını doğrulamak için kullanılır.
5. Fistül debimetrisi: Fistül debimetrisi, fistül bölgesindeki kan akışını ölçmek için kullanılan bir testtir. Bu test, fistülün yeterli kan akışını sağladığını doğrulamak için kullanılır.

Doktor, yukarıdaki testlerin sonuçlarına göre diyaliz fistülü tanısını koyar ve gerekli tedaviyi belirler.

Diyaliz Fistül Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Diyaliz fistülü, diyaliz tedavisi için gerekli olan büyük damarların birbirine bağlanmasıyla oluşturulan bir bağlantıdır. Bu işlem, hastanın kan dolaşımına diyaliz makinesindeki filtreden geçirilen bir solüsyonun giriş yapabilmesini sağlar. Diyaliz fistül ameliyatı, genellikle bir cilt cerrahı tarafından yapılır ve aşağıdaki adımları içerir:

1. Hazırlık: Ameliyat öncesi, hastanın diyaliz fistülünün nerede yapılacağına karar vermek için doktorla birlikte değerlendirme yapılır. Hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek için bir dizi test yapılır. Ameliyat öncesi dönemde, hasta belirli bir süre boyunca beslenme ve ilaç kullanımı konusunda kısıtlamalar yaşayabilir.
2. Yerel anestezi: Ameliyat sırasında hastanın ağrı hissetmemesi için bir yerel anestezi yapılır. Bu, cerrahın işlem yapması için hastanın uyanık ve bilinçli olmasını sağlar.
3. Fistül oluşturma: Cerrah, hastanın koldaki bir arter ve veni birleştirerek fistülü oluşturur. Genellikle, bir arter ve bir ven birleştirilir ve bu, diyaliz makinesine kanı yönlendirmek için yeterli basınç yaratabilir. Fistül, genellikle hastanın kolunun üst kısmında, dirsek kıvrımından biraz yukarısında yapılır.
4. İyileşme süreci: Fistül oluşturma işlemi tamamlandıktan sonra, hastanın kolunda birkaç dikiş atılır. Kolun üzerine bir bandaj yapılır ve kolun hareketini kısıtlamak için bir askı takılır. İyileşme süreci yaklaşık 6 hafta sürer ve bu süre boyunca hasta kolunu aşırı hareket ettirmemelidir.

Diyaliz fistülü ameliyatı, diyaliz hastalarının tedavisinde yaygın bir işlemdir. Fistülün başarılı bir şekilde oluşması, hastanın diyaliz tedavisinde uzun vadede başarılı olmasına yardımcı olabilir. Ameliyat sonrası takip ve düzenli diyaliz tedavisi, hastanın sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.

Diyaliz fistül olan kişiler yaşam tarzında ne gibi değişikler yapmalıdır?

Diyaliz fistülü olan kişiler, diyaliz tedavisi sürecinde sağlıklı bir yaşam sürdürmek için belirli değişiklikler yapmaları gerekmektedir. Bunlar:

• Her gün fistülün çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir
• Fistül olan kolunuzu sadece diyaliz için ayırmalısınız
• Fistül olan kol ile ağır eşyalar taşımamaya özen gösterin
• Fistül olan taraftaki kol üzerine yatarak uyumayın
• Fistülü sıkıştıracak şekilde dar giysi, takı ya da saat kullanmamaya özen gösterin
• Fistül olan taraftan kan aldırmayın ve ilaç enjeksiyonu yaptırmayın
• Fistül olan taraftan tansiyon ölçtürtmeyin
• Fistül olan kolunuzu yad a alanı temiz tutun
• Diyalizden sonra şişlik, kanama veya enfeksiyon belirtileri olup olmadığına bakın

Diyaliz fistül ameliyatı sonrası böbrek düzelir mi?

Diyaliz fistülü ameliyatı sonrası, hastanın böbrek fonksiyonunda düzelme olması mümkün değildir. Ancak, diyaliz tedavisi ile böbrek fonksiyonu düzgün bir şekilde yönetilebilir ve vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olunabilir.

Diyaliz fistül ameliyatının fiyatları nedir?

Diyaliz fistülü ameliyatı ücretleri hakkında net bir fiyat vermek mümkün değildir. Diyaliz fistül ameliyatı fiyatları hakkında kesin sonuç söylenebilmesi için, hasta belirli kontrollerden geçerek en son aşamada duruma bağlı olarak doktorlarımız tarafından onaylanarak kesin sonuç söylenebilmektedir. Sizlerde hastanemizde gerekli muayeneden geçerek alanında uzman doktorlarımız ile kendinizi güvende hissederek kolaylıkla işlem yaptırabilirsiniz.

Diyaliz fistül ameliyatının riskleri var mıdır?

Her cerrahi işlemde olduğu gibi, diyaliz fistül ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bunlar şunları içerebilir:

• Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski her zaman mevcuttur. Cerrahi bölgedeki enfeksiyonlar genellikle antibiyotik tedavisi ile kontrol altına alınabilir, ancak nadir durumlarda ciddi enfeksiyonlar gelişebilir.
• Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama riski vardır. Kanamanın şiddetine bağlı olarak, ek müdahaleler veya kan transfüzyonu gerekebilir.
• Damar problemleri: Diyaliz fistül ameliyatı sırasında veya sonrasında arter veya venlerde problemler oluşabilir. Bu durumda, dolaşım sorunları, kan pıhtıları veya daralmalar gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
• Fistül problemleri: Fistülün çalışmaması, tıkanması veya daralması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, fistülün düzeltilmesi veya onarılması için ek ameliyatlar gerekebilir.
• Anestezi riskleri: Genel anestezi altında yapılan ameliyatlar, anesteziye bağlı riskleri içerir. Bunlar arasında anestezi reaksiyonları, solunum problemleri veya anesteziye bağlı komplikasyonlar yer alabilir.

Her hasta farklıdır ve riskler, hastanın genel sağlık durumu, yaş, kilo, varsa mevcut sağlık sorunları gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Diyaliz fistül ameliyatının riskleri ve faydaları, hastanın durumu dikkate alınarak cerrah tarafından değerlendirilmelidir.

Diyaliz fistül kansere dönüşür mü?

Diyaliz fistülü kansere dönüşmez. Diyaliz fistülü, sadece kanın vücuttan alınması ve diyaliz makinesine gönderilmesi için bir geçit sağlar. Fistül, sadece bir arter ve bir venin birleştiği bir noktadaki doğal dolaşım yollarının değiştirilmesiyle oluşturulur.

Ancak, kronik böbrek hastalığı olan insanlar, diyaliz tedavisi gerektiren durumlar genellikle daha yüksek riskler taşır. Bu hastalar bazen kanser gibi diğer sağlık sorunları geliştirme eğilimindedir. Bu durumun temel nedeni, böbrek yetmezliği ve diyaliz tedavisinin bağışıklık sistemini zayıflatabilmesidir. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kanser riski artabilir.