Cüzzam, Mycobacterium leprae bakterisinin neden olduğu kronik, sürekli ilerleyen ve bulaşıcı bir bakteriyel enfeksiyondur. Cüzzam veya lepra olarak da bilinen bu hastalık, 19. yüzyılda hastalığı keşfeden bilim insanı Hansen’in adıyla anılır. Genellikle uzuvlar, özellikle kollar, bacaklar, eller ve ayaklar gibi ekstremiteleri, periferik sinirleri, deriyi, burun iç yüzeyini ve üst solunum yolu mukozasını etkiler.
Cüzzam, cilt ülserlerine, sinir hasarına ve kas zayıflığına neden olabilir. Tedavi edilmediğinde ciddi şekil bozuklukları ve sakatlıklara yol açabilir.
Bu hastalık kayıtlı tarihte bilinen en eski hastalıklardan biridir. İlk yazılı referansı M.Ö. 7. yüzyılda kaydedilmiştir. Cüzzam özellikle tropikal veya subtropikal iklimlere sahip birçok ülkede yaygındır. Günümüzde dünyada en yaygın cüzzam vakaları genellikle Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde görülmektedir.
Cüzzam hastalığı nedenleri
Cüzzam hastalığı, Mycobacterium leprae adı verilen bir bakteri türü tarafından oluşturulur. Cüzzam bakterisinin nasıl yayıldığı konusunda kesin kanıtlar bulunmasa da, cüzzamlı bir kişinin mukozal salgıları ile temasın enfeksiyonun bulaşmasına neden olduğu düşünülmektedir. Bu salgılar genellikle cüzzamlı bir kişinin hapşırdığında veya öksürdüğünde havada mikro damlacıklar şeklinde yayılır.
Cüzzam genellikle çok bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak cüzzam tedavisi görmeyen bir kişiyle uzun süreli ve sürekli temas, hastalığın yayılmasına yol açabilir. Cüzzamdan sorumlu bakteri yavaş bir şekilde çoğalır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, hastalığın kuluçka süresi, yani ilk enfeksiyon anından ilk semptomların ortaya çıkmasına kadar olan süre ortalama beş yıldır. Bazı durumlarda ise ilk belirtilerin ortaya çıkması yirmi yılı aşabilir.
Araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika’ya özgü bir armadillo türünün de bu hastalığı taşıyabileceğini ve insanlara bulaştırabileceğini göstermektedir.
Cüzzam hastalığı belirtileri
Cüzzam, öncelikle cilt, beyin ve omuriliğin dışındaki periferik sinirleri etkileyen bir hastalıktır. Aynı zamanda gözlerde ve burun içindeki ince dokuda da etkili olabilir. Bu hastalığın temel belirtilerinden biri, uzun süre geçmeyen soluk renkte cilt yaraları, nodüller ve şişliklerdir. Sinir hasarı ise kol ve bacaklarda his kaybına ve kas güçsüzlüğüne yol açabilir.
Hastalığın yavaş gelişen ilk belirtileri şunlardır:
- Ciltte şişlikler ve döküntüler
- Döküntü çevresinde uyuşma
Daha ileri dönemlerde daha şiddetli semptomlar ortaya çıkabilir:
- Şişen, kırmızı ve ağrılı hale gelen cilt deformasyonları ve yaralar
- Parmaklarda dokunma hissinin kaybı, acıyı, sıcağı ve soğuğu hissetmede zorlanma
- Parmakların kıvrılmasına veya ayağın bükülemeyecek kadar zayıflamasına neden olabilen kas zayıflığı
- Ayak tabanında yaralar
- Burun tıkanıklığı
- Görme kaybı veya körlük
- Ateş
Cüzzam hastalığı ile ortaya çıkabilecek komplikasyonlar nelerdir?
Cüzzamın geç teşhisi ve tedavisi, ciddi ve geri dönüşsüz komplikasyonlara neden olabilir. Cüzzamın potansiyel komplikasyonları arasında şunlar yer alabilir:
- Nörolojik komplikasyonlar: Kas güçsüzlüğü, sinir hasarı, his kaybı ve uyuşma gibi nörolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durum uzun vadede ciddi enfeksiyon riskleriyle ilişkilendirilebilir.
- Göz problemleri: Cüzzam, gözleri de etkileyebilir. Glokom gibi optik sinirlere zarar verebilen ve körlüğe yol açabilen göz hastalıkları görülebilir.
- Solunum yolu sorunları: Kronik burun tıkanıklığı, burun kanaması, nazal septum çökmesi gibi solunum yolu sorunları gelişebilir.
- Ekstremite problemleri: Cüzzam, el ve ayakları etkileyebilir, bu da kullanımda kısıtlılığa yol açabilir.
- Cinsel fonksiyon bozuklukları: Erektil disfonksiyon gibi cinsel işlev bozuklukları da cüzzamın bir sonucu olabilir.
- Saç dökülmesi ve anatomik şekil bozuklukları: Kaş, kirpik veya genel saç dökülmesi gibi durumlar görülebilir. Ayrıca anatomik şekil bozuklukları da olabilir.
Bu komplikasyonlar, cüzzamın geç teşhisi veya tedavisi eksik olduğunda veya yetersiz olduğunda ortaya çıkabilir. Tedavinin erken dönemde başlaması ve uygun şekilde devam ettirilmesi komplikasyonların oluşma riskini azaltabilir.
Bireyler cüzzam hastalığına nasıl yakalanır?
Cüzzam hastalığının insanlar arasında nasıl yayıldığı tam olarak bilinmemektedir. Bilim insanları, cüzzam hastalığı olan bir kişinin öksürdüğünde veya hapşırdığında veya sağlıklı bir kişinin bakteri içeren damlacıkları nefes yoluyla vücuduna aldığında hastalığın bulaşabileceğini düşünmektedir. Ancak cüzzam, birçok insanın düşündüğünün aksine, kolayca ve hızlı bir şekilde yayılan bir hastalık değildir. Hastalığa yakalanmak için aylarca tedavi edilmemiş cüzzamlı biriyle uzun süreli ve yakın temas gereklidir.
Cüzzam hastalığı olan bir kişiyle sık temaslar, örneğin;
- El sıkışmak veya sarılmak,
- Otobüste yan yana oturmak,
- Birlikte yemek yemek gibi gündelik temaslarla cüzzam almak mümkün değildir.
Ayrıca, cüzzam hastalığı hamilelik sırasında anneden doğmamış bebeğe geçmez ve cinsel temas yoluyla da bulaşmaz.
Bakterilerin yavaş büyümesi ve hastalığın belirtilerinin uzun bir süre sonra ortaya çıkması nedeniyle enfeksiyon kaynağını bulmak genellikle zor olabilir.
Güney Amerika’da, bazı armadillolar doğal olarak insanlarda Hansen hastalığına neden olan bakterilerle enfekte olabilirler ve bunu insanlara yayabilirler. Ancak, bu risk oldukça düşüktür ve armadillolarla temas eden çoğu insanın Hansen hastalığına yakalanma olasılığı düşüktür.
Cüzzamdan endişe ediyorsanız ve bir armadillo ile temas kurduysanız, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Doktorunuz sizi takip edecek ve hastalığı geliştirip geliştirmediğinizi belirlemek için periyodik cilt muayeneleri yapacaktır. Eğer cüzzam hastalığınız varsa, doktorunuz tedavi seçenekleri konusunda size yardımcı olabilir.
Cüzzam hastalığının kaç tipi bulunur?
Cüzzam hastalığının üç ana tipi bulunmaktadır:
- Tüberküloid lepra: Esas olarak periferik sinirleri ve deriyi etkiler. Sinirlerde ağrı, sinir kalınlaşması, hissizlik ve kuvvet kaybı gibi belirtilere yol açabilir. Derideki lezyonlar, belirgin sınırlara sahip, normal deri görünümünde ancak kenarları sert, duyarsız veya uyuşuk bölgelerdir. Üzerleri genellikle kepekli ve kıllar dökülmüş olabilir. Bu lezyonlar büyük olabilir ve 10 cm’den daha geniş çapa sahip olabilirler.
- Borderline lepra: Hastaların büyük bir kısmı bu spektrumda yer alır. Özellikle sinir lezyonlarının şiddeti nedeniyle önemlidir. Deformite ve sakatlıklara neden olabilir.
- Lepromatöz lepra: Lepra basilinin yayılması ve vücuda yayılması, lepromatöz tipin birçok semptomundan sorumludur. Organlarda basilin etkisi görülebilir. Erken belirtileri, geniş alanlarda simetrik, belirsiz sınırlı, soluk lekelerdir. Saçlı deri, koltuk altları, kasıklar ve vücudun orta kısmı etkilenmemiştir. Bu evrede duyu kaybı olmaz, ancak terleme hafif şekilde bozulabilir. Bu lezyonlar daha da derinleşebilir. Yüzdeki lezyonlar yüzde yaygın bir enfeksiyona (arslan yüzü) neden olabilir. Solunum yolları, burun tıkanıklığı ve burun kanaması gibi belirtilere yol açabilir. Bu durum burun delinmesine, damak delinmesine, ses tellerinde kalınlaşmaya ve diş kaybına sebep olabilir. Lepromatöz leprada göz tutulumu ve körlük gelişebilir. El ve ayaklarda kemiklerde şekil bozuklukları, osteoporoz olabilir. Ayrıca lepromlar denilen kabarıklıklar da oluşabilir. Bu türde enfekte olanlarda böbrek yetmezliği, pnömoni ve tüberküloz gibi enfeksiyonlar sıkça ölüm nedenidir.
Cüzzam hastalığı nasıl teşhis edilir?
Cüzzam hastalığının teşhisi, tipik deri lezyonları, periferik sinirlerde duyu kaybı ve kalınlaşma gibi belirtilerin varlığına dayanır. Ayrıca, hastanın cüzzam hastalığına yönelik muayenesi sırasında deri biyopsisi, basil araması ve patolojik inceleme gibi laboratuvar tanı yöntemleri de kullanılır.
Cüzzamın teşhisi genellikle cüzzamın sık görüldüğü bölgelerde gözlemlenebilir. Hastalık belirtileri olan tipik deri lezyonları ve sinir hasarı tespit edilirse, tanı koymak için genellikle basit muayeneler yeterli olabilir. Bununla birlikte, cüzzamın teşhisi için deri biyopsisi, basil araması ve patolojik inceleme gibi laboratuvar testleri de uygulanabilir. Bu testler, hastalığın kesin teşhisi ve tedavi planı için ek bilgi sağlayabilir.
Cüzzam hastalığının tedavisi nasıldır?
Cüzzam hastalığının tedavisinde erken teşhis ve hızlı müdahale, geri dönüşü olmayan hasarların ve ciddi komplikasyonların önlenmesinde kritik bir rol oynar. Tedavi sürecindeki gecikmeler, hastalığı bulaştırma riskini artırabilir. İlaç tedavisine başlandığında, bakterinin başkalarına bulaşma ihtimali azalır ve enfeksiyon tedavi edilebilir hale gelir. Ancak bu tedavi, oluşmuş olan sinir hasarı veya fiziksel deformasyonları tamamen geri döndürmez. Bu nedenle, cüzzamın mümkün olan en erken aşamada teşhis edilmesi ve tedaviye başlanması son derece önemlidir.
Cüzzamın tedavisinde genellikle iki veya üç farklı antibiyotiğin bir arada kullanıldığı bir kombinasyon yöntemi tercih edilir. Bu tedavi rejimi genellikle uzun süreli olabilir, bir kişi tedavi sürecinde genellikle 1 ila 2 yıl boyunca bu ilaçlara ihtiyaç duyabilir.
Primer ilaçlar:
- Dapson
- Rifampisin
- Klofazimin
- Etionamid veya Protionamid
Sekonder ilaçlar:
- Tiasetazon
- Tiambutazon
- Uzun etkili sülfonamidler
- Aminoglikozidler
Cüzzam hastalığı bulaşıcı mıdır?
Cüzzam hastalığı, nadir görülen ve genellikle salgınlar oluşturmayan bir hastalıktır. Hastalığın ortalama kuluçka süresi 2 ila 4 yıl arasındadır. Cüzzam sadece insanlar arasında bulaşır ve bulaşma genellikle tedavi edilmemiş hastalarla uzun süreli, yakın ve sık temas sonucunda ortaya çıkar. Bu temas genellikle ağız ve burun yoluyla damlacık enfeksiyonu şeklinde gerçekleşir. Cüzzamın gelişiminde etkili olan başlıca faktörler, kişilerin mikroba karşı bağışıklık sistemlerinin zayıf olması ve aktif cüzzamlı kişilerle uzun süreli yakın temasın olmasıdır.